Dün, Avrupa’nın en eski eğitim kurumu altıyüzelli yıllık Carlovy Üniversitesi’nin tarihi salonunda FANATİK’in adı anons edildiğinde gurur doluyduk.

Kürsüdeki sunucu salonu dolduran Dünya sporunun devleri FANATİK’i şöyle tanıtıyordu: “Fanatik, Türkiye’de Fair Play’in tanıtılmasında liderlik yapan bir gazetedir. Yayın politikasıyla Fair Play ruhunun tanıtılmasına katkıda bulunduğu gibi, hooliganizme karşı da hergün yayın yapmaktadır. Ayrıca her hafta bir sayfayı Fair Play ile ilgili haber, yorum ve fotoğraflara ayırmaktadır.

Bu sayfa Fan-Etik adını taşımaktadır.” Necil Ülgen ve Hakan Can ile birlikte salondan yükselen alkışları saygı ile selamlarken bu ödülün gerçek sahibinin FANATİK okuyucuları olduğunu düşünüyordum. Yayın hayatına başladığı ilk günden beri FANATİK’i Türk Spor Basının zirvesine yerleştiren ve Fair Play ruhunu öne çıkaran yayın politikasını desteklediğini gösteren siz okuyucularımız olmasaydı Dünya Sporunun zirvesine de çıkamazdık.

Dünya Fair Play komitesinin UNESCO’nun desteğiyle düzenlediği Dünya çapındaki bu yarışmanın sonucu belli olduğunda yazdığım gibi artık görevimizin daha da zorlaştığının bilincindeyiz. Uluslararası Fair Play Komitesinin yıllar sonra ilk kez bir gazeteyi onurlandırmasının ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. Sizlere, FANATİK’e emeği geçen her seviyedeki arkadaşlarım adına söz veriyorum ki bu onura layık olmak için elimizden gelenden fazlasını yapmaya çalışacağız. Arkamızda FANATİK okuyucularının olduğunu bildiğimiz sürece bu görevi de başaracağımıza hiç kuşkum yok.