En iyi Milli Takım değildi
Dünya Kupası elemelerinin ilk üç maçlık bölümünde iyi oynamıştık ancak şanssızdık. Bir süredir yanımızda olmayan Futbol Tanrı’sı dün Bursa’daydı. Bu kez pek iyi oynamasak da şanslıydık. Milli Takım’ın dün gece ilk yarıdaki oyun düzeniyle Hollanda gibi bir futbol devini devirmesi ancak tesadüflere bağlıydı.
Bu nedenle devrenin büyük bölümünü mahkum oynadık. Hollanda’nın beraberliğe razı kontrollü oyununu bozmayı ve kendi oyunumuzu kabul ettirmeyi bir türlü başaramadık.
İlk devrede gol umudumuz Hakan’ın Hollanda ceza alanı içinde iki rakip savunmacının arasında yalnız kalması ataklarımız cılız yüklenmeler olmaktan öteye taşıyamadı.
İlk 40 dakika geçildikten sonra elde ettiğimiz iki gol pozisyonunda da B.Hakan’ın yanında orta sahadan gelen oyuncular vardı.
Mustafa Denizli’nin bunu maçtan önce düşünmemiş olması ve oyuna tek forvetle başlaması hataydı. B.Hakan sahada yalnız oynarken, İstanbulspor’lu Saffet’in Mustafa Denizli’nin yanıbaşında yedek kulübesinde oturuyor olması gerçekten düşündürücüydü.
Lig içindeki performanslarına bakılmaksızın Milli Takım’a alınmaları artık bir gelenek haline gelen Abdullah ve Tolunay’ın silik oyunları Denizli’nin gerçekten Türkiye’de kurulabilecek en iyi takımı seçip seçmeyeceği sorusunu kendime sormama yol açtı. Ne yazık ki bu soruya olumlu cevap veremedim. Ancak ikinci devrenin başlamasıyla birlikte Milli Takım golü buldu. Tugay, İlker ve B.Hakan’ın ortak yarattığı golden sonra seyirci de canlandı Milli Takım da.
Golün hemen ardından Tugay’ın şutunun auta gitmesi gerçekten yazık oldu.
Golden sonra daha çok ileri çıkmaya başlayan Hollanda karşısında B.Hakan’ın yine tek forvet olarak oynamaya devam etmesi bence Denizli’nin hatasıydı.