Dün Fenerbahçe’yi Göteborg karşısında seyrederken bir an geçmişe gittim. Tıpkı Parreira döneminde olduğu gibi Fenerbahçe orta sahada top çevirip durdu. Oyunun büyük bölümünde top Fenerbahçeli oyuncularda kaldı.
Ama bu, tıpkı bal yapmayan bir arının uçuşup durmasına benziyordu.
Löw’ün Fenerbahçe’ye yerleştirmeye çalıştığı 3-5-2 sistemi de tıpkı Parreira’nın 4-4-2 sistemi gibi topu ileriye taşıyamıyordu.
Takım gol pozisyonuna girmekte zorlanıyor. İyi şut atan oyuncuların şanslı bir günde olmasına kalıyordu. Ve dün de Baliç şanslıydı.
Yine dün gördük ki, Fenerbahçe’nin orta sahasına ileriye doğru top atacak, takımı atağa kaldıracak, oyunu yönlendirecek bir beyin gerekiyor.
Orta beşlide bu işi yapması düşünülen oyuncular Moshoue ve Metin Diyadin henüz bu yükü kaldıramıyorlar.
Baliç’in ileri uçta oynayamayacak tipte bir oyuncu olduğunu bizzat Löw haftalar önce söylemişti. Ama nedense Baliç ısrarla bu mevkide oynatılıyor. Sol kanada ya da ileri ikilinin arkasına çekilse çok etkili bir oyuncu olacak olan Baliç’in yetenekleri Löw’ün inadı yüzünden harcanıp gidiyor.
Moldovan’ın yanına hareketli bir oyuncu olan Sergio alınsa ve Baliç doğru yere çekilse Fenerbahçe daha çok pozisyon bulabilir.
Löw’ün, Sergio konusundaki önyargısı bakalım ne zaman değişecek.
Göteborg’un dün sahaya golsüz beraberlik amacıyla çıktığı her halinden belli oluyordu. İleriye, defansın arkasına attıkları uzun paslarla da bir şans golü arıyorlardı. Ama gününde olan Fenerbahçe defansı bu planı etkisiz kıldı. Saffet’in titrek oyunu zaman zaman yüreklerimizi ağzımıza getirdi ama maçın sonucunda etkili olmadı.
Bence Saffet’in yerine Kemalettin’i tercih etmek daha doğru olurdu.