Güven bunalımı
Galatasaray Avrupa Kupaları’nda bugüne kadar oynadığı maçlar içinde kendi sahasındaki en az seyirciyi herhalde dünkü maçta gördü.
Şampiyonlar Ligi’nde arka arkaya alınan sonuçlar ve Türkiye Ligi’nde gelecek için fazla ümit vaadetmeyen oyun, bu sezon Galatasaray seyircisini giderek Ali Sami Yen’den uzaklaştırıyor.
Bence bu durum Fatih Terim için tehlike çanlarının çalmaya başladığının en önemli göstergesi. Hafta sonundan bu yana Prag karşısında farklı bir galibiyet elde edeceklerini söyleyen Terim’in demeçlerinin inandırıcılığının giderek azaldığını, dün boş tribünlere bakan herkes görebildi.
Maça seyirciden kaynaklanan bu güven bunalımıyla başlayan Galatasaray’ın, dün Prag karşısında fazla bir varlık göstermesi zaten zordu.
Bugüne kadar Ali Sami Yen’de seyirciyi 12. oyuncu olarak arkasında bulmaya alışkın olan bir takımın, böylesine güç bir dönemden geçerken yalnız bırakılması, Galatasaray seyircisi için olumsuz bir puan oldu.
Böylesine olumsuz bir atmosferin Galatasaray’ı etkilemesi kaçınılmazdı. Nitekim maçın ilk yarısı boyunca Galatasaray’lı oyuncular, ne yaptıklarını bilemez bir haldeydi.
Sparta Prag’ın beraberliğe razı bir oyun düzeni içinde sahaya çıkması, Galatasaray’ı baskılı oynuyor gibi gösterdi ama, bu oyun sonuç alacak bir etkinlikte değildi.
Nitekim Galatasaray’lı oyuncuların psikolojik eziklikleri, hakeme gereksiz itirazlar ve gereksiz sertlikler yüzünden sarı kartla cezalandırıldı.
Hagi’nin Türkiye’de adet haline getirdiği hakeme itiraz saplantısı, takımını gelecek maçta yalnız bırakacak sarı kartı görmesine yolaçtı. Böylece Almanya’da küme düşme hattında oynayan B.Dortmund karşısına Galatasaray en önemli silahlarından birini yitirmiş olarak çıkacak. Hagi’ye bunun hesabı sorulacak mı hep beraber göreceğiz.
Hakan Şükür’ün dün sahada kendisi değil hayaleti dolaşıyordu. Sahada ne yaptığını bilmeyen sadece o değildi. Birinci yarıda ancak 2 korner ve 3 şut atabilen bir takımın hangi oyuncusu görevini yapmış olabilir ki?
Ancak ikinci yarıda Galatasaray üzerindeki tutukluğu atmış olarak sahaya çıktı. Orta sahanın istekli oyununa Hakan Şükür de ayak uydurabilmiş olsaydı, sonuç çok daha farklı olacaktı. Ama Hakan buna izin vermedi. Bakalım Terim, bu Hakan’a daha ne kadar tahammül edecek?