Ali Sami Yen’de dün gerçekten ilginç iki maç izledik. Her iki devreye bölünmüş iki maç… Birinci yarıda Galatasaray’ın tek kale oynadığı, ikinci yarıda ise Fenerbahçe’nin tek kale oynadığı iki müsabaka seyrettik.

Maçın en önemli adamları, Rüştü ile atılan golde ofsayt bayrağı kaldıran yardımcı hakem Koray Gencerler’di. Rüştü, tarihi kurtarışlarla maçın Galatasaray lehine kopmasını önledi. Şahane bir gole ofsayt bayrağı kaldıran yardımcı hakem de, Fenerbahçe’nin maça ortak olmasını engelledi. Bu iki adamın hareketleri dünkü derbiye damgasını vurdu.

Maçın birinci yarısında Fenerbahçe kendi sahasında mahkum bir oyun oynadı. Sarı-Lacivertli futbolcuların, ileri çıkmamaktaki ısrarları, Galatasaray’ı öne geçirecek gollerin gelmesinin en önemli sebebiydi. Maçın ikinci yarısı ise, Fenerbahçe’nin gerçek kimliğiyle oynadığı ama bir türlü gole ulaşamadığı, ulaştığı golün de yardımcı hakem tarafından yenildiği bir tablo içinde oynadı.

Fatih Terim, bu maça takımını iyi hazırladı ve doğru bir kadro çıkardı. Ama bence dünkü maçı galibiyetle bitirmiş olsa da, kariyerlerinin en önemli hatalarını da sergilemiş oldu. Ümit Karan’ın bütün sezon boyunca yedek kulübesinde tozlanmış olmasını nasıl açıklayacak, onu kendisine sormak lazım. Fenerbahçe’nin ileriye çıktığı dakikalarda Lukunku ile Suat’ı değiştirmesini de, yine kendisine açıklamalı. Fatih Terim, Türk Futbol Tarihi’nin en önemli teknik direktörü ama bence giderek yokuş aşağı yuvarlanıyor.

Oğuz Çetin için ise söylenecek çok fazla şey yok. O da karşılaşmanın birinci devresini, Fenerbahçe’yi neden böyle oynattığını düşünmeli. 6-0’ın rövanşı, 2-0’la alınır mı bilemiyorum ama dün Ali Sami Yen’de sergilenen vahşet, korkarım ki, karşılığını gelecek maçlarda görecek. Artık herkesin bunun bir oyun olduğunu kafasına iyice sokması gerek.