MİLLİYET

Yensek de, yenilsek de dost olmalıyız yine…

  Fenerbahçe ile Galatasaray bugün bir kez daha karşı karşıya geliyorlar. Bu, aynı şehrin iki takımının 343’üncü karşılaşması.

Eurosport günlerdir bu maçın geniş bir özetini yayınlayacağını, bunun dünyanın en önemli derbi karşılaşmalarından birisi olduğunu ilan ediyor.
Pek çok kişi farkında değil ama İstanbul Emniyeti de günlerdir bu karşılaşmada alacağı güvenlik önlemlerini tartışıyor. Emniyet Müdürlüğü’nün üst düzey yöneticileri, alınan önlemleri görüşmek ve kimsenin canının yanmamasını sağlamak için her gün toplanıyor.
Sanki bir maç oynanmayacak da, İrlanda’nın Kuzey’inde bir miting yapılacakmış gibi…

Bu sadece bir oyun
Bugüne kadar oynanan 342 karşılaşmanın 127’sini Fenerbahçe kazanmış. 108 maç berabere bitmiş, 107 kez de Galatasaray sahadan galibiyetle ayrılmış.
Bugün akşam saatler 21.00’i gösterdiğinde bu istatistikte küçük bir değişiklik olacak.. Hepsi bu kadar..
Ne dünya savaşı çıkacak, ne yenilen her şeyini kaybetmiş olacak ne de kazananın boyu bir santim uzayacak..
Bizler, her iki kulübün taraftarları olarak aynı ülkede, aynı şehirde, aynı işyerinde ve hatta aynı evde yaşamaya devam edeceğiz.
Çıkacak sonuca göre birbirimize takılacak, espriler yapacak, yenilen taraftaki arkadaşlarımızı kızdıracağız.
Ama hepsi bu kadar.. Yine aynı masada yemek yiyeceğiz, yine aynı şarkılardan zevk alacağız, yine aynı geçim dertlerimizle boğuşacağız.
Bu rekabetin bizleri bölmesine, en yakın arkadaşlarımızı düşman gibi görmemize yol açmasına izin vermememiz gerekiyor. Bunun sadece bir oyun olduğunu, oynanıp biteceğini ve üç dört ay sonra bir yenisinin tekrarlanacağını aklımızdan çıkarmamalıyız.

Birinin ölmesi mi gerekiyor?
Kadıköy’deki son maçta ortaya çıkan tatsız tabloların bu maçta tekrarlanması gelecek maçın daha da gergin bir ortamda oynanmasına yol açacak.
Buna nereye kadar tahammül edebiliriz? İçimizden birilerinin ölmesi mi gerekiyor, aklımızı başımıza almamız için?
Bugün sahaya çıkacak 22 genç adamın omuzlarına bu kadar ağır bir yük bindirmeye hakkımız var mı?
Bugün formasının rengi ne olursa olsun, bu 22 genç adamdan bazıları iki hafta sonra İngiltere’de aynı formayı giymeyecekler mi?
Dünyanın en renkli derbilerinden birine sahip olmanın gururunu ve keyfini yaşayalım bugün..
Ve bu gergin bir ortamda oynanacak son derbi olsun!

Engin Verel’e alçak saldırı
Hangi karanlık amaca hizmet ettiğini bugün bilemediğimiz birileri dün Fanatik ve Posta gazetelerinin futbol yorumcusu Engin Verel’e silahlı bir saldırı düzenlediler..
Büyük bir şans eseri olarak Engin Verel bu saldırıdan öldürücü yaralar almadan kurtulabildi. Tanrı, onu ailesine ve arkadaşlarına bağışladı.
Bir süre önce de Fotomaç Gazetesi’nin yorumcusu Abdullah Çevrim’e yine kimlikleri bilinmeyen kişilerce bir saldırı düzenlenmişti. Linç edilmeye çalışılan Çevrim birkaç kırıkla bu saldırıdan canını kurtarabildi.
Bu iki saldırının failleri ve teşvikçileri bir an önce bulunmalıdır.
Her iki saldırının da ardında, bu arkadaşlarımızın fikirlerini özgürce yazmış ve televizyonlarda söylemiş olmaları yatıyor.
Bu basit bir saldırı değildir. Aynı zamanda basın özgürlüğüne ve özgür düşünceye yönelik bir saldırıdır; ciddiyetle araştırılmalı, suçlular yakalanarak adalete teslim edilmelidir.
İstanbul’un yeni Emniyet Müdürü için bu bir “ilk vazife” olmalıdır.