Okocha'nın gecesi
Fenerbahçe Stadı’nın hoparlörlerinden yankılanan “Bi daha, Bi daha” şarkısı goller için değil sanki ligdeki puan cetveli için söyleniyor. Fenerbahçe dün neredeyse pozisyonsuz geçirdiği bir maçın ardından en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 7’ye çıkardı.
Fenerbahçe, Bursaspor maçından sonra çizdiği grafiğin bir benzerini daha sergiledi.
Fenerbahçe’nin defansı kusursuz oynuyor. Uche, Högh, Erol ve Mustafa Doğan’dan oluşan defans, rakip akınlarına geçit vermiyor. Onlardan geçeni ise Rüştü kurtarıyor.
Dün stadda olup Rüştü’yü bir metre önünden vurulan kafayı çıkardığı pozisyonu seyretmenizi isterdim.
Refleks, kendine güven, ceza sahasına hakimiyet… Bunlar Rüştü’nün özeti gibi.
Dünkü maçın en büyük kahramanı pozisyonsuz Fenerbahçe’ye goller kazandıran Okocha idi.
Attığı ikinci gol sanıyorum Avrupa sahalarında görülmesi pek mümkün olmayan bir goldü.
Direkten dönen pozisyonu ise bir hayalet gibi rakibinin sanki içinden geçerek yaratmıştı.
Fenerbahçe’nin oyun düzeninde ciddi sıkıntılar olduğu dün bir kez daha görüldü. Takım kanatlarını kullanamıyor, gol pozisyonu üretemiyor, ileri uç oyuncularını yüzleri kaleye dönük olarak topla buluşturamıyor.
Bariç’in yaptırdığı şut idmanlarının neticelerini geçtiğimiz maçlarda Fenerbahçe fazlasıyla aldı.
Hırvat hoca artık biraz da Fenerbahçe’yi gol pozisyonlarına sokacak oyun kombinezonlarını geliştirmeli.
B.Saffet her zamanki gibi B.Saffet’ti. Top oynamayı unutmuş gibi görünüyordu.
Geçen sezonun Romanya Gol Kralı, Fenerbahçe yedek kulübesinde otururken, Saffet’in sahada tutulmasından ne bekleniyor anlayamıyorum.
Fenerbahçe teknik yönetimi Saffet’e gösterdiği sabrın yarısını Sabin’e göstermiş olsaydı bugün yaşadığımız sıkıntıların çok büyük bölümünü yaşamayacaktık.
Ama anlaşılmaz bir şekilde Tarık gibi, Sabin gibi oyuncular kenarda tutuluyor, Saffet Sancaklı’da ısrar ediliyor.