Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Penaltı değildi!

Fenerbahçe-Kayserispor maçı ile ilgili televizyon programlarındaki hakem yorumlarını dinleyince bir an tereddüte düştüm: Benim sabahleyin seyrettiğim maç ile bu hakem eskilerinin seyrettikleri maç aynı maç mıydı diye…

Çok şükür yaşım henüz bunama belirtileri gösterebilecek kadar ilerlemedi. Bu nedenle kabahatin bende değil, bu eski hakemlerin gözlerinde olduğuna karar verdim. Televizyona doğru “hakemin gözüne gözlük!” diye bağırmayı da ihmal etmedim.

Rüştü-Erol-Salih arasındaki pozisyonu daha sonra videodan defalarca izledim. Salih’e ne Rüştü’nün, ne de Erol’un en ufak bir temaslarının dahi olmadığı açıkça görülüyor.

Erol zaten arkada kaldığı için müdahale edemiyor. Rüştü ise topa çıkıyor, Salih’in vücut çalımını yiyip yere düşerken topa doğru son bir hamle daha yapabiliyor.

Video görüntüleri çok açık. Rüştü, Salih’e dokunmuyor bile.. Daha sonra topun açıldığını gören Salih, kendini artistik bir hareketle yere bırakıyor. Düdük, penaltı ve sarı kart!

Bazı gazeteler pozisyona Fenerbahçeli futbolcuların itiraz etmeyişini, hakemin doğru kararına kanıt olarak gösteriyorlar.

Demek ki centilmenlik, hakem kararına saygı Türkiye’de böyle anlaşılıyor. Futbolculara tavsiyem bundan sonra hakem kararlarına itiraz ederken yırtınmaları, biraz gözyaşı ve ağlamaklı yüz ifadesiyle de itirazı desteklemeleri…

Pozisyondaki sarı kart Rüştü’ye değil, centilmenliğe aykırı hareket eden Salih’e gösterilmeliydi.

Benim anlamadığım ekran başında canavar kesilen hakem eskilerinin tümünün birden Fenerbahçe düşmanlığı ve aleyhtarlığı konusunda hem fikir olmaları.

Demek ki Fener’in bunca yıldır şampiyon olamamasının ardında yetersiz kadroların yanısıra başka sebepler de varmış!

Televizyon programcılarına tavsiyem, hakemlerine birer gözlük almaları.

Son bir söz Kayseri seyircisi için. Ben anlayamadım, belki bilenler varsa çıkar anlatır da ben de öğrenirim.

Trabzon şampiyon olursa, gelecek sezon geri almak üzere Kayseri’ye puan mı verecek?

Takımı küme düşmemek için çırpınan bir taraftar başka takıma değil, kendi takımına tezahürat yapmalıydı.