Rivaldo'nun sambası
Dünya Kupası dün St.Dennis’in Stade De France’sında kendisine yakışır bir gösteri ile başladı. Dünya Kupası için özel yapılan bu stad, bir teknoloji harikası. Tüm güvenlik elektronik sistemlerle sağlanıyor.
85 bin kişinin tıklım tıklım doldurduğu tribünlerde bir tek üniformalı güvenlik görevlisi bile yok. Güvenlik görevlileri de stadda üzerlerinde eşofmanlarla yer alıyorlar ve çıkması muhtemel olayları daha başlamadan elektronik gözlerle izleyip, bitiriyorlar. Medeniyet denilen şey de bu olsa gerek. Hiç kimseyi rahatsız etmeden herkesin güvenliğini sağlayabilmeyi umarım biz de yakında öğreniriz.
Brezilya, Parreria’nın Fenerbahçe’ye öğrettiği sistemle oynuyor. Romario’nun sakatlığıyla ileri ikili Bebeto ve Ronaldo’dan oluştu. Ancak ilk yarıda Ronaldo’nun kendisine daha geniş bir hareket imkanı sağlayabilmek için biraz geride kalması, Brezilya’nın hücum gücünü azalttı. Orta saha oyuncuları Dunga ve Sanpaio ileri çıkmakta gecikince ilk yarı İskoçya’nın fizik gücünü rahatlıkla sergileyebileceği bir görüntüde oynandı. İskoçya, turnuvanın en yaşlı takımlarından biri. Kalecisi tam 40 yaşında. İlk onbirdeki 6 oyuncu da 30 yaşın üzerinde. Bu tabloya bakınca aslında Brezilya’nın çok zorlanmadan gole gidebileceği düşünülüyordu. Ancak beklenenin tersine İskoçlar olağanüstü mücadeleleriyle oyunda dengeyi kurmayı başardılar.
Dün sahanın en önemli yıldızlarından biri de Barcelona’da oynayan Rivaldo idi. İlk yarıda inanılmaz bir bilek hareketiyle başlattığı pozisyon sonunda gelen gol, O’nun eseriydi. Maç boyunca Rivaldo’yu tutmak için İskoçlar çok zorlandılar. Tekniğini inanılmaz bir fizik gücüyle birleştiren Rivaldo bizim orta saha oyuncularına da örnek olmalı. FIFA turnuvadan önce hakemleri sertliklere karşı, taviz vermemeleri için uyarmıştı. Dün maçta çıkan ilk sarı kart, bu talimatın uygulandığını gösteriyor. Maçlardaki gol sayısını artırmak için bu kadar üstün fizik güçle oynanan oyunlarda sertliğin önlenmesini futbolun geleceği açısından gerçekten de çok önemli.