RADİKAL

Futbolu dahiler oynar, kazmalar değil!

 Brezilyalı efsane forvet Garincha, soyunma odasında takıma rakiplerinin hangi taktikle oynayacağını ve buna karşı ne yapmaları gerektiğini anlatan teknik direktöre şöyle sormuştu: Bütün bunları onlar da biliyor mu, onlara da anlattınız mı?

Garincha bu soruyu sormakta kendine göre haklıydı. O Rio’nun gecekondu semtleri favelalardan yetişen tüm zenci – melez futbolcular gibi futbolun önceden planlanamayacağına inanıyordu. Futbol bir yaşam biçimiydi. O anda insanın içinden nasıl geliyorsa öyle oynanmalıydı. ‘Küçük kuş’ öldüğünde cenazesinde ağlayan bir milyonun üzerinde kalabalık vardı. Büyük bir ihtimalle döktükleri gözyaşının, Garincha için olduğunu zannediyorlardı, ama aslında o gözyaşları Brezilya’nın yıllar içinde değişecek futbol felsefesi için olmalıydı.
1970’te Saldanha, Pele, Gerson, Rivelino ve Tostao’yu aynı takıma koyduğu zaman çok eleştirilmişti. Yanıtı “hepsinin aynı tip futbolcular olması umurumda bile değil. Onlar birer dahi ve futbol dahilerle oynanır, kazmalarla değil” olmuştu. Saldanha o zamanki Brezilya askeri diktatörü Medici ile anlaşamıyordu. Genç bir oyuncu olduğu dönemde komünist gençlik örgütlerinin üyesiydi. Medici’nin en sevdiği oyuncuları kadroya almamakta ısrar ediyordu. İki tarafın atışmasından galip elbette Medici çıkacaktı ve öyle oldu. Saldanha gitti ve yerine ‘küçük karınca’ Mario Zagallo geldi. Zagallo diktatörün sevdiği oyuncularla 1970’te Meksika’da dünya şampiyonu oldu. Şimdi aynı Zagallo, Paris’te taraftarların, basının ve eski yıldız futbolcuların ateşten okları altında Brezilya’yı yeniden şampiyon yapmak için çalışıyor. Yedek kulübesinde bir an bile oturamıyor, savunmacı futbol anlayışı nedeniyle eleştirilerle sallanırken arkasında da bir askeri diktatör yok.
Brezilya önceki akşam İskoçya’nın karşısına çıkarken Denilson, Leonardo ve Edmundo gibi ‘içlerinden geldiği şekilde’ oynayan oyuncular yedek sırasında oturuyorlardı. Stat hoparlöründen kadronun okunuşu sırasında taraftarın gösterdiği tepki, Zagallo’nun inadının kırılmamış olmasınaydı. Belki de bu yüzden maç boyunca çoğu zaman Brezilyalı seyirciler suskun kaldılar. Oyuna Leonardo ve Denilson’un girmesiyle birlikte maça da heyecan geldi, İskoçya’ya galibiyet golü atıldı ve Ronaldo, Rivaldo, Denilson biz futbolseverlerin görmek istedikleri eski Brezilya’yı hatırlatacak hareketler yapabildiler.
Denilson eleme maçları sırasında Brezilya’nın 20 numaralı formasını giyiyordu. Brezilyalı oyun kurucu orta saha oyuncularının geleneksel olarak 10 numaralı formayı giydikleri halde kendisinin neden 20 numaralı formayla oynadığı sorulduğunda yanıtı şöyle olmuştu: Ben hepsinden iki kat daha iyiyim de ondan!
İskoçya maçında 20 numaralı forma Bebeto’nun sırtındaydı. Kadere bakın ki sahada yapılan ilk değişiklikte Bebeto oyundan çıktı, yerine 19 numaralı Denilson girdi. Zagallo da acaba Bebeto’nun Edmundo’dan iki kat daha iyi olduğunu mu düşünüyordu?
Ama galiba bu düşüncede olan dünya yüzünde bir tek Zagallo’ydu.
Zagallo’nun takımının bu turnuvada nereye kadar ilerleyebileceğini şimdiden kestirmek elbette çok güç. Fransa, Hollanda gibi yaratıcı futbolu bugünkü Brezilya kadar oynayabilen takımların maçlarını seyrettikten sonra bir tahmin yapmak daha kolay olacak.