Yeni Fenerbahçe daha üstün
Bu sezon Fenerbahçe’yi ilk kez çıplak gözle Erzurumspor karşılaşmasında izledim. Dünya Kupası maçları nedeniyle yabancı oyuncular da takımla iki gün çalıştıktan sonra ilk kez Erzurumspor maçında yer aldılar.
Takımın matematiksel olarak üçte birine karşılık gelen dört oyuncu (Moshoe, Moldovan, Uche ve Högh) takımla ilk kez bir hazırlık maçı oynadılar.
Hem bu nedenle hem de Löw’ün bazı oyuncuları görmek istemesi nedeniyle Erzurumspor karşısında atılan üç gole rağmen Fenerbahçe takım olarak iyi bir oyun ortaya koyamadı.
Benim edindiğim ilk izlenim Fenerbahçe’nin fizik olarak güçlenmesine karşılık oyun düzeni açısından yeni bir görüntü vermediği şeklinde. Takıma yeni gelen oyuncular eski takımlarında bildikleri oyunu oynamaya çalıştılar, eskiler ise Parreria’dan bu yana alışılageldikleri gibi oynadılar. Değişik varyasyonlar, kanat organizasyonları göremedik. Sanırım bunlar için takımın daha bir süre birlikte çalışması ve ilk 11’in kesin olarak ortaya çıkması gerekecek. ‘Video kaset yıldızı’ Sergio konusunda tereddütlerim vardı. Sergio oyunuyla bunları giderdi. Çabuk, kuvvetli, topa yumuşak ve Fenerbahçeli oyucularda çok özlediğimiz hırslı bir görüntü çizdi. Yaptığı çocukça hareketlerin de Löw’ün disiplin anlayışı ile düzeleceğini düşünüyorum.
Moldovan hakkında gazetelerde okuduğumuz olumsuz yorumlara katılamayacağım. Moldovan’ı herkes pek fazla beğenmediğini söylüyor, ama sanıyorum O’nun topsuz oyun anlayışına dikkat edilmemiş. Arkadaşları ile bu konuda bir uyum sağladıkları zaman Fenerbahçe gerçekten etkili bir forvet oyuncusuna sahip olacak.
Baliç için Fenerbahçe’nin en doğru transferi dersek yanılmayız. Ama o da Bursaspor’da alıştığı ‘tek adam’ tarzını bırakmak ve takım oyunu oynamak zorunda. Metin bence bu takımın orta sahasında kendine her zaman yer bulabilecek bir oyuncu. Löw’ün bu maçta Erkan’ı neden denemediğini de merak ettim. İlker ile Tayfun’un sağ kanatta eskisinden daha farklı bir oyun anlayışı içinde olduklarını gördüm. Sanıyorum yeni teknik direktör İlker’in süratli ve güçlü deparlarından takım hücuma kalktığında çok şey bekliyor.
Şu anda gördüğüm en önemli sorun orta saha organizasyonuyla ilgili. Moshoe ve Metin etkili oyunlarıyla bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama, bana sorarsanız Oğuz’un eksikliği hala hissediliyor.
Eski oyuncularla yenilerin uyumu sağlandığı zaman (sanıyorum iki – üç hafta daha gerekecek) Fenerbahçe bu sezon özlediği şampiyonluğa ulaşabilir. Defansta zaten sorun yoktu, orta saha eskisinden daha güçlü, forvette kendisine gelmekte olan Boliç’in yanında iki tane de yeni ve etkili oyuncu var.
Okocha’yı soracak olursanız bu konuda görüşüm çok kesin: Yolun açık olsun!
Bütün bunların yanısıra Ali Şen’in Fenerbahçesi ile Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçesi arasındaki en önemli fark yedek kulübesinin kalitesinde ortaya çıkacak. Ali Şen kızacak belki ama, Aziz Yıldırım’ın kurduğu takım eskisinden çok daha üstün!