MİLLİYET

Böyle 'koruma' düşman başına

  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçirdiği “at kazası”, ucuz atlatılmış bir kaza olarak hafızalarımızda yerini aldı. Kazanın ardından Milliyet muhabirlerinin konuyla ilgili uzmanlardan aldıkları bilgiler çok önemli bir gerçeği bizlere gösteriyor: Türkiye’de, önemli ve ünlü kişileri koruma eylemi, bir gösterişten ibaret..

Dün olayla ilgili fotoğrafları tekrar kontrol ederken, Başbakan’a yardım etmeye koşan koruma görevlilerinden birinin elinde bir tomar gazete olduğunu gördük.
Bu en temel bir kuralın ihlalinden başka bir şey değildir. Koruma görevlileri, çanta, palto, gazete taşımak için orada bulunmuyorlar. Onların işi her an tetikte olmaktır. Ellerinde şunu ya da bunu taşıyan bir koruma görevlisinin hareket yeteneğinin kısıtlanmış olacağını, görev yapması gereken o en kritik anda görevini yerine getirmesinin engelleneceğini unutmamak gerek.
Kontrol edilmesi güç bir alanda, ata binmesi ise Başbakan’ın adeta açık bir hedef haline getirilmesinden başka bir şey değildir ve olay yerindeki muhabirlerimizin bildirdiğine göre, Başbakan resmi korumalarının bu yöndeki uyarılarını dinleme gereğini duymamıştır.
Resmi korumalar, Başbakan’a etrafı kalabalık olsun, daha ihtişamlı görünsün diye verilmiyor. Onların işi Türkiye’nin Başbakanı’nın başına bir iş gelmesini önlemektir, bunun için eğitilmişlerdir ve bunun için maaş alıyorlar. Korumaların uyarılarını dinlemeyecekse, o korumaların orada ne işi var?

Clinton’ı filden korudular
Bugün Milliyet’te okuyacağınız bir haberde, Clinton’ın Başkan olduğu dönemdeki Hindistan gezisinde bir file binmesini önleyen şeyin sadece korumaların bu yönde yaptığı uyarı olduğunu göreceksiniz.
Uzmanlığa ve profesyonel bilgiye saygı bunu gerektirir ve Başbakan’dan bu saygıyı beklemek biz vatandaşların hakkıdır.
Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde resmi korumalar ile “sivil korumaları” arasında çekişmeler yaşandığını biliyorduk.
Şimdi benzeri bir “sivil koruma amiri” de Başbakan’ın yanından ayrılmıyor. Ve o kişi bu konularda en ufak bir eğitimi bile olmadığı için attan düşmüş bir kişiyi yerden bir çuval kaldırır gibi kaldırabiliyor.
Başbakan’ın vücudunda meydana gelmiş olabilecek hayati bir zedelenmenin, bu tür bir müdahale ile telafisi zor sağlık sorunları yaratabileceğini bile düşünemiyor.

Devlet, sorumluluk ister
Bu, sonuçları itibariyle ucuz atlatılmış bir kazadır ama gülünüp geçilecek bir durum da değildir.
Türkiye hassas bir bölgede, hassas bir dönemden geçiyor.
Çocukça isteklerin, bir anlık heyecanların bu hassas dönemin geçilmesinde yaratabileceği sakıncaları düşünmek, herkesten önce devlet sorumluluğunu taşıyan kişilere düşer.
Başbakan bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilir.
Devlet sorumluluğu taşıyanların o ciddiyetle davranmaları gerekir.
Takım elbiseler içinde, kravatlarla, mokasen ayakkabılarla ata binmek sonunda bir kaza olmasa bile aslında gülünecek bir durumdur ve bir devlet adamının buna izin vermemesi gerekir.
Başbakan kendisi önem vermese de sağlığı bizler için önemli olan bir kişidir ve bunu hiç aklından çıkarmamalıdır.