Milliyet’in dünkü sürmanşetinde yayımlanan ve Genç Parti Genel Başkanı ile eski yengesi Yeşim Salkım arasındaki bir telefon konuşmasını konu eden haber meslektaşlarımız arasında tartışmaya yol açtı.
Bazı meslektaşlarımız bu konuşmayı yayımladığımız için bizi eleştirdiler. Bazı meslektaşlarımız ise kutladılar..
Aynı işi yaptığımız arkadaşlarımız arasında bile böyle görüş ayrılıklarına yol açan haberin Milliyet’te neden yayımlandığını açıklama ihtiyacı hissediyorum.
Milliyet’in bu tür konularda kullandığı önemli bir ölçüt var: Kamu yararı..
Eğer, iki kişi arasında geçen özel bir durumun yayımlanmasında kamu yararı varsa ve bu yönüyle bir haber değeri taşıyorsa, biz bu haberleri Milliyet’te yayımlıyoruz.
Konuşmanın taraflarından biri bir siyasi partinin genel başkanı..
Son genel seçimlerde aldığı oy ile barajı zorlayan ve yerel seçimlerde de iddialı olduğunu söyleyen bir partinin yöneticisiyseniz, kamuoyunun projektörleri üzerinizde olur.
Halkın, iktidara talip bir siyasi parti yöneticisinin nasıl bir kişilik olduğunu bilmesi gerekir. Halk bunu bilirse, seçimlerde oyunu nasıl kullanacağına daha sağlıklı karar verebilir.
Kaset yasal ve savcılıkta
Basının görevi, halkın haber alma ihtiyacını karşılamaktır. Bu ihtiyaç, aynı zamanda demokratik bir haktır. Bir demokrasi, basının bu görevini yerine getirmesiyle ayakta durabilir, çünkü halk, karşısına çıkan ve yönetime talip olan kişilerin nasıl insanlar olduklarını ancak bu yolla öğrenebilir.
İktidara talip olan kişilerin özel hayatlarının sorgulanması, kamuoyunun bilmediği yönlerinin ortaya çıkarılması bu açıdan kaçınılmazdır ve basın da dünyanın her yerinde bu görevi yerine getirmeye çalışır.
Bu açıdan şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz: Eğer Cem Uzan bir parti yöneticisi değil de herhangi bir işadamı olsaydı, bu konuşmayı yayımlamayacaktık.
Öte yandan söz konusu konuşma, konuşmayı gerçekleştiren taraflardan biri tarafından kaydedilmiş bir konuşmadır.
Gizli kalması gereken bir telefon konuşmasının, yasadışı yollarla dinlenip basına sızdırılması söz konusu değildir.
Kaset, savcılığa verdiği ifadeden anlaşıldığına göre, Yeşim Salkım tarafından kaydedilmiş ve İmar Bankası kayıtlarına ulaşmak için yapılan baskınlar sırasında Şenlikköy’de Uzanlar’a ait bir bürodaki özel kasada ele geçirilmiştir.
Milliyet’in bakışı açık
Eğer bu bant kaydı yasadışı yollardan elde edilmiş bir telefon konuşmasına ait olsaydı, Milliyet elbette bunu yayımlamayacaktı. Telefon dinlemek yasalarımıza göre ağır bir suçtur ve Milliyet, yasadışı yollardan elde edilmiş bir kaydı yayımlamanın da aynı şekilde suç olduğuna ve haberleşme özgürlüğünün ihlali sonucu doğuracağına inanıyor.
Bilinmesi gereken bir başka konu da, söz konusu kasetteki konuşmalar nedeniyle Şişli Savcılığı’nın başlattığı soruşturmada Yeşim Salkım’ın, bu konuşma nedeniyle Cem Uzan’dan davacı olmadığıdır.
Milliyet’e her gün bu tür birçok haber geliyor.. Telefon dinlemenin açıkça işlenen bir suç olmaya devam ettiği bir ülkede sorumluluklarımızı bilerek bu tür haberlerin hiçbirini yayımlamıyoruz. Çünkü, yukarıda da söylediğim gibi, tek ölçütümüz var: Haberin yayımlanmasında kamu yararı bulunmalı ve habere konu olan kayıtlar yasadışı yollar kullanılmayarak elde edilmiş olmalı..
Okuyucularımıza…
Dünkü Hürriyet gazetesinde Milliyet muhabiri Yaşar Çakmak ile ilgili bazı iddialar ortaya atıldı. Milliyet Yazı İşleri bu iddiaları titizlikle araştırmaktadır. Sonucu en kısa zamanda sizlerle paylaşacağız.