MİLLİYET

Eski aşkınızın çöpçatanı olur musunuz?

 Tek başına yaşayan insanlar özel günlerde yanlızlığın ne demek olduğunu daha iyi anlarlar. Uzun bir yatılı okul tecrübesine sahip birisi olarak söylüyorum bunu…
Kentlerde yaşayan bekar insanların bayram ve yılbaşı öncesinde, özellikle de cuma akşamları telaş içinde olmalarının nedeni budur…

Yalnız geçirilen bir bayram, bir yılbaşı ya da sıradan bir cuma akşamı, erkek olsun, kadın olsun yalnız insanlar için bir tür kâbus gibidir.
Hele benim gibi tek başına yemek bile yiyemeyen, sinemaya bile gidemeyen biriyseniz takvimden o günleri çıkarıp atmak istersiniz, bunu da geçmiş günlerimden iyi biliyorum…

‘Çıkmak’ ne demek?
Geçenlerde New York Times’ın “pazar” günü için verdiği özel bölümlerden birinde kentli insanların kâbuslarını anlatan bir manşet vardı: “Yılbaşı yaklaşıyor. Kiminle çıkacaksınız?”
Bu “çıkmak” lafından da nefret ediyorum, sırası gelmişken söyleyeyim…
Çıkmak… Ne demek şimdi bu? Kentli gençlerin dilinden düşürmediği bir kavram ama bana çok uzak… Bir kere o kadar “steril” bir kelime ki hiçbir duyguyu içermiyor. İçinde “aşk” ve “arkadaşlık”, “sevgi” türünden insani duygular yok gibi geliyor bana… Sadece birlikte geçirilecek birkaç saat, belki yenilecek bir yemek ve belki de bir gecelik bir kaçamak… İnsana hiçbir sorumluluk yüklemediği gibi, gelecekle ilgili hiçbir vaat de içermiyor… Kısacası bu kelimeyi sevmiyorum, bunu belirtip, konumuza geri döneyim…

Modern ‘arabulucular’
“Yanlızların” bu sorunları çözebilmek için artık çağdaş yöntemler kullandıklarını da biliyoruz. Eylül ayında, sadece Amerika’da 16 milyon 600 bin kişi internetteki “çöpçatan” sitelerini ziyaret etmiş, kendilerine bir yaşam arkadaşı bulabilmek için… İnsanlar evleriyle işleri arasında geçirdikleri yaşamları içinde yeni birileriyle tanışma olanağını belli ki artık internet aracılığıyla yaratmak istiyorlar…
Bu düşünceden hareket eden bir gazeteci ise yeni bir site kurmuş. Elle Dergisi’nin köşe yazarlarından E. Jean Carroll’un başlattığı sitenin adı www.greatboyfriend.com.
Elle’de bir tür “Güzin Abla”lık yapan Carroll’un meslek yaşamında en çok karşılaştığı soru şuymuş: Bir erkek arkadaş nasıl bulabilirim? (Yazar bu soruyu soranlara şakayla karışık Kentucky Derbisi’ne gidilmesini öneriyor. Bizdeki karşılığı Veliefendi Hipodromu…)

Erkeğini seç ve tanıt!
Ve elbetteki buna bağlı ikinci soru da “doğru erkeğin” nasıl bulunacağı… (İlhan Uçkan da Milliyet’teki yazı dizisinde aynı soruyu yanıtlamaya çalışıyor, “ilgililer” eminim okuyorlardır.)
Carroll’un bu sorulardan yola çıkarak bulduğu yaratıcı çözüm şu: Öyle bir internet sitesi yapayım ki, kızlar eski erkek arkadaşlarını, eski kocalarını ya da iyi tanıdıkları herhangi bir erkeği bu sitede anlatsınlar… Bu anlatılanlardan etkilenen öteki kızlar da bu anlatılan erkeklerle internet üzerinden haberleşebilsinler ve artık sonrasına da kendileri karar versinler..

‘Kız kardeşlik’ ruhu
Bu siteyi diğer benzerlerinden ayıran da bu fikir olmuş zaten. “Erkeklerin kendileri hakkında büyük yalanlar uydurdukları” öteki “çöpçatan” sitelerinden belirgin farklılık burada erkekleri eski kız arkadaşlarının anlatıyor olması.. Böylece uyurken horlar mı, yemek yerken ağzını şapırdatır mı gibi hayati soruların yanıtlarını da alabiliyor erkek arkadaş arayan kızlar… Erkekler mali durumları hakkında yalan söyleyemiyorlar, cinsel güçlerini abartıcı palavraları sıkamıyorlar… Çünkü bu “kız kardeşlik” ruhunun temelinde öteki kızları kötü erkeklerden koruma fikri yatıyor..
Aslına bakarsanız bu site sadece yalnız kadınlara hizmet etmeyi amaçlıyor olsa bile erkekler için de çok öğretici olmalı… Hangi erkek eski kız arkadaşının ya da işte birlikte çalıştığı yakın bir kız arkadaşının kendisi hakkında yazacağı “gerçekleri” merak etmez? Bu gerçekleri okuyup sinirlenseler bile eminim kötü yönlerini düzeltmek için bundan ders çıkaracak çok sayıda erkek de olacaktır…