Masamın üzerinde kızımın Washington’daki basın müzesi “Newseum”dan alıp bana hediye olarak getirdiği bir heykelcik var. Bu eski Mısır tanrılarından Thot’un bir küçük kopyası. Başı, büyük bir gagası olan kuş şeklinde, uzun, düz ve gür saçları olan, insan görünümünde bir heykelcik bu..
Thot, eski Mısırlıların “iletişim tanrısı”ydı. Aklın, bilgeliğin ve sırların tanrısı.. Doğru sözcüğün, güzel konuşmanın, güzel yazmanın ve inandırışın tanrısı..
Eski Mısırlılar, dünyadaki herhangi bir şeyin var olabilmesi için onu önce Thot’un tanımlaması gerektiğine inanırlarmış. Thot’un tanımlayıp, ismini vermediği herhangi bir şeyin dünya yüzünde varolamayacağı düşünülürmüş.
Thot için yazılmış bir eski Mısır şiirinde de şöyle deniliyor:
“Her sabah Thot’u arkamda bulmayı dilerim!
Gel, ey kutsal söz, söylediklerim doğru olsun.”
Tek amacımız var
Artık dünya yüzünde Thot’un varlığına inanan herhangi bir kişiyi bulmamız sanırım çok güç olacaktır. Ama biz Milliyet çalışanları, her yeni doğan güneşle birlikte benzer bir dilekle başlıyoruz güne: Söylediklerimiz doğru olsun!
Milliyet’in yayına hazırlandığı binamızın üzerini boydan boya kaplayan bir afişte de şunlar yazılı: “Tek amacımız var: Bize duyduğunuz güveni her sabah yeniden hak etmek.”
Medyaya olan genel güvenin giderek azaldığı bir ortamda, yapılan bütün araştırmalarda “Türkiye’nin en güvenilir gazetesi” olarak Milliyet adının ortaya çıkmasının temel nedeni de budur.
Bugün, 53 yaşındayız
Bizim için güvenilir olmak her şeyin önünde gelir.
Bu güveni sarsmaktansa haber atlamayı tercih ederiz.
Bugün Milliyet’in kuruluşunun 53. yıldönümü..
Türkiye gibi bir ülkede bir basın kuruluşunun yarım asırdan fazla bir süredir ayakta kalmayı başarabilmiş olmasının temel nedeni de budur. Milliyet’in yayımlanmaya başlandığı tarihte, büyük çoğunluğu henüz doğmamış olan çalışma arkadaşlarımın işlerini yaparken hep akıllarında tuttukları bir “temel ilke”dir bu.
Milliyet’teki her haber, doğruluğu evrensel gazetecilik ilkelerinin gerektirdiği çerçeve içinde kontrol edilerek yayımlanır.
Buna rağmen bir hata yapıldıysa, bu, hatanın fark edilmesinden sonra en kısa süre içinde düzeltilir. Yapılan bir hatada ısrarın, okuyucumuzun güvenini sarsacağını bilir, bu sorumluluk içinde davranırız.
Bu nedenle Türk basınının tek gerçek “okur temsilciliği” Milliyet bünyesinde faaliyet gösterir.
Okura saygının gereği
Okur temsilcisinin asli görevi, gazetecilik faaliyetimiz sırasında haksız yere zarar görmesine neden olduğumuz kişilerin haklarını korumaktır. Aynı zamanda da Milliyet okuyucusunun, okuduğu gazetenin yönetimine aktif olarak katılmasını sağlayan bir platformdur.
Bunu bazıları gibi göz boyamak için yapmayız. Bu, Milliyet’in temel prensiplerinden biri olan “okura saygı”nın gereğidir. Burada dile getirilen eleştirileri ciddiye alır, okurun da saygı duyacağı bir gazete hazırlamak için yaptığımız toplantılarda değerlendiririz.
Yeni yapılanma…
Şunu hiç aklımızdan çıkarmayız: Bizim görevimiz topluma bir ayna tutmaktır. Oradan yansıyan görüntüler ne olursa olsun, hoşumuza gitse de gitmese de o aynayı tutmaya devam ederiz. Sadece gerçeği, katışıksız gerçeği arar ve okuyucumuza onu aktarmaya gayret ederiz.
Bu yıldönümü nedeniyle okuyucularımızla paylaşmak istediğim bir konu var:
Milliyet değişen ve gelişmeye devam eden toplumumuzun ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmek amacıyla yeni bir yapılanmanın da içine girmiş bulunuyor.
Çalışmalarımız ilerledikçe bunları sizlerle de paylaşacağız.
Amacımız, Milliyet’in güvenilir gazete imajını pekiştirerek, bu çağa uygun modern bir referans gazetesi yaratmaktır.
Bu zorlu çalışmada en büyük desteğimizin okuyucularımız olacağını biliyoruz.