İstanbul’da patlayan terörist bombaları ile ilgili olarak toplanan bilgiler arttıkça, eylemin gerçek amacı üzerine daha sağlıklı yorumlar yapılması da mümkün olacak.
Şu ana kadar kamuoyuna açıklananlar, eylemin El Kaide bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.

Ancak artık hepimiz biliyoruz ki El Kaide, Afganistan Savaşı’ndan beri elle tutulur, gözle görülür bir örgüt olmaktan çok uzak. Hatta belki “örgüt” denilince kafalarımızda şekillendiği türden bir örgütten söz edebilmek dahi mümkün değil..

Eylem kime karşı?
Osman Ulagay’ın pazar günkü Milliyet’te yayımlanan yazısında söz ettiği Jason Burke’un El Qaeda isimli kitabında bu tablo açıklıkla tarif ediliyor.
Farklı niteliklerdeki birçok Radikal İslamcı kişi ya da grubun katıldığı yaygın bir hareketten söz ediyoruz.
Bugünkü bilgilerimizle asıl üzerinde düşünmemiz gereken konu, bu eylemin kim tarafından yapıldığı konusu değildir. Eylemi kimlerin planlayıp gerçekleştirdiği elbette önemlidir, olayın sebeplerinin anlaşılmasını ve bundan sonraki benzer eylemlere karşı önlemler geliştirilmesini bu tür bilgiler sağlayacak ama henüz bu noktadan çok uzağız.
Bu aşamada düşünülmesi ve iyice anlaşılması gereken şey, bu eylemin kime karşı yapıldığı konusudur.

Neden çok açık…
Bu eylemi yapanlar kimi cezalandırmak istedi? Eylemlerinin nasıl algılanmasını istiyorlar? Gerçek hedef iki sinagogu yıkmak ve sayısı eylemden önce kestirilemeyecek masum insanları katletmek miydi?
Eylemi planlayanlar hiç kuşku yok yıkılan sinagogların yerlerine yenilerinin yapılacağını biliyorlardı. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık..

Dayanışma vesilesi
Eylemlerinin Türkiyeli Yahudileri bu ülkede yaşamaktan vazgeçirmeyeceğini de biliyor olmalıydılar.. Onlar bu ülkenin eşit haklara sahip vatandaşları.. Burayı bırakıp nereye, neden, nasıl gitsinler ki?
Hatta bir adım ileri giderek bu eylemin paylaşılacak ortak acılarla beslenecek ve Türkiyeli Müslümanlar ile Türkiyeli Yahudiler arasındaki bağları güçlendirecek bir dayanışma vesilesi olabileceğini de tahmin edebilirlerdi.
Bütün bu nedenlerle eylemin kime karşı yapıldığını söylemek çok kolay. Eylemin hedefi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’yi yöneten hükümettir. Türkiye’nin gelişmiş bir demokrasi olma ve Avrupa Birliği üyeliği hedefidir.

Tuzağa düşmemeliyiz
Eylem, Türkiye’yi, dışında olduğunu sandığı büyük Ortadoğu sorununun gerçek bir parçası haline getirmeye çalışıyor.
Evimizdeki sıcak koltuklarda otururken televizyonda birer dehşet filmi platosu gibi seyrettiğimiz Tel Aviv’den, Kudüs’ten, Riyad’dan, Bağdat’tan aslında hiç de uzakta olmadığımızı gözümüzün içine sokmaya çalışıyor.
Türkiye’yi bir politik paranoyaya sürükleyerek, giderek kendisini medeni dünyadan tecride yönelebilecek bir ülke haline getirmeyi hedefliyor.
Bu tuzağa düşmemeliyiz.