Nevruz, Farsça’da “yeni gün” anlamına geliyor. Eski İran takviminin birinci ayı olan Ferverdin’in ilk günü.. Bugünkü deyişle yılbaşı.. Güneşin, Koç Burcu’na girdiği bu gün Tanrı’nın evreni ve insanı yarattığı gün olarak kabul edilmiş.

İslamiyeti kabul etmeden önce de Orta Asya’daki Türklerin bahar bayramı kutlamaları yaptıkları, İslamiyetten sonra da İran – Arap etkisiyle bu günün dini bir nitelik kazandığını biliyoruz. Bir çok Orta Asya kentinde Nevruz resmi tatil günü ve bayram olarak halen kutlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda bir keresinde ben de katılmıştım bu tür bir bayram kutlamasına…
Alevi ve Bektaşiler için Nevruz, Hz. Ali’nin doğum günü ve Hz. Fatma ile evlendiği gün. Şiiler için Hz. Ali’nin halife ilan edildiği gün.. Sünni Türk geleneğinde de kutlanan “mesir macunları” dağıtılan bir gün.. Mısır ve Irak’ta da geleneksel olarak kutlanıyor.. Kürtler içinse demirci Kawa’nın zalim hükümdar Dehhak’ı alt ettiğini anlatan efsaneyle özdeşleşen bir gün..
Kısacası rivayet muhtelif.. Doğuya özgü, efsanelerle beslenen, zamanla dinsel öğeler kazanan bir gün.

Bu bir bağlılık bayramı
Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, İranlının, Kırgız’ın, Kazak’ın, Tacik’in, Özbek’in, Türkmen’in ortak günü.. Bizleri birleştiren yüzlerce ortak noktamızdan biri..
Dün Nevruz kutlamaları ile ilgili fotoğraflara bakarken iki fotoğraf dikkatimi çekti. Birisi Kâbil’de çekilmiş. Taliban yönetimi altındayken altı yıl süreyle yasaklanan Nevruz’un yeniden kutlanmaya başladığı Kâbil’de.. Reuters’in geçtiği fotoğrafın altında “İran Yeni Yılı Nevruz, Kâbil ve Mezar – ı Şerif’te de kutlandı” yazıyor. Taliban’ın yasaklayarak bugünü yok edeceğini sanması ile bizdeki nevruz yasakları sanki birbirinin kardeşi gibi..
İkinci fotoğraf DHA mahreçli ve Van’da çekilmiş. “Sarı – Yeşil – Kırmızı” Kürt renklerinden oluşan bir bayrağın altında bazı yabancılar poz vermişler. Elleriyle “zafer” işareti yapıyorlar.
Belli ki ne Nevruz’dan, ne Nevruz’un tarihi ve dini anlamından haberdarlar.. Bunun nasıl özel bir gün olduğunu idrak edebilmiş olsalardı, yaptıkları hareketin saçmalığını da fark edeceklerdi. Bunun, Türkler ile Kürtleri birbirinden ayırmaya yönelik bir gün olmadığını tam tersine bu halkları tarihin bağlarıyla birbirine bağlayan bir gün olduğunu bileceklerdi.

Kutlanan sanki ‘nevroz’
Onları suçlamıyorum. Bu tablodan asıl utanması gerekenler bunu salt bir “Kürt özgürlük bayramı” kılığına sokanlardır..
Sorumluları arasında PKK’nın terör ağalarından tutun da Türkiye Cumhuriyeti’nin bürokratlarına kadar birçok kişinin olduğu bir aymazlık ve ırkçı fanatizmin ürünü bu..
Birçok ansiklopedide “nevroz” ile “nevruz” maddesi arka arkaya yer alıyor. Bugünkü Türkiye’nin halini önceden kestiren birileri özellikle bunu yapmışlar gibi..
Sürekli bir huzursuzluk duygusu içinde bedensel ve toplumsal işlevlerde aksamalara yol açan ruhsal bozukluk nevroz ile “nevruz”un bu yan yanalığı bugünkü toplumsal ruh iklimimizi de açıklıyor sanki..
Nevruz’un anlamını bile bilmeden zafer işareti yapan yabancıların istediği de bu mu acaba? Türk’ü ve Kürt’ü birbirine düşman iki halk haline getirmek yolunda bir adım daha mı attıklarını düşünüyorlar? Bunu mu kutluyorlar?