Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Sait Faik "rahmet" istedi…

 Pazar günkü yazımda Ezginin Günlüğü’nden dinlediğim bir şarkıdan söz etmiştim… Pazar sabahı daha kargalar kahvaltılarından kalkmamıştı ki Hasan Bülent Kahraman aradı… Şarkının sözlerinin Sait Faik’in çok bilinen bir şiirinden alındığını ve bunu nasıl olup da atladığımı sordu.

Pazartesi sabahı da birçok okuyucudan aldığım e – postalar, Sait Faik’i hatırlatıyordu. Radikal’den Müjdat Tolu da elinde 1958 yılında basılmış bir küçük şiir kitabıyla geldi. Varlık Yayınları tarafından yayımlanmış, Sait Faik’in “Şimdi Sevişme Vakti” isimli kitabı…
Ne yalan söyleyeyim Sait Faik’in bu şiirini bilmiyordum. “Demek ki Sait Faik’in aziz ruhu rahmet istedi” diye düşündüm.
Bu güzel şiiri aynen aktarıyorum. Benim gibi bilmeyenler varsa, onlar da öğrensinler diye…

Şimdi Sevişme Vakti
Çıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önümden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mintanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım,
resimlerden…

Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.

Seni satmam çocuğum
Dörtyüzbin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.

Söylemeliyim,
Yok
Yok… Meydanlarda bağırmalıyım.
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.

Resimler seyrettirmeli, şiirler
okutturmalıyım
Baygınlık getiren şiirler

Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hala o eski, o
yalancı
O biçimsiz Bizans şarkısı

Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu…

Bir kere duyursam hele güzelliğini,
tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim, bağırmadığım
sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı
boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan’dan
Orhan Veli’den
Yunus’tan, Yunus’tan…