MİLLİYET

Teknik direktörlük kariyerinin başındaki Hagi, rakibe saygıyı öğrenmeli Hagi'ye önemli bir tavsiye

 Hagi, Denizlispor’un Fenerbahçe’den daha iyi takım olduğunu söyledi.. Bu sözün yayımlandığı gazetelerin kupürleri eminim Saracoğlu’ndaki Galatasaray maçından önce Fenerbahçe soyunma odasına asılacaktır..

Hep söylüyorum: Spor yöneticiliği ve sporculuk her şeyden önce rakibine saygı gerektirir.. “Fair play” denilen şey budur..
Rakibine saygı duyarsan, saygı görürsün.. Oyunun kuralları içinde centilmence mücadele eder, kazanır ya da kaybedersin.. Oyun bittiğinde de geride sadece “saygı” kalır.. Saygı duymadığın bir rakibi yensen ne olur, yenilsen ne olur?
Hagi kariyerinin henüz çok başında. Bu işi seviyor ve uzun yıllar yapmayı düşünüyorsa bu sözlerimi kulağına küpe yapsın..
Hagi’ye bir de küçük hatırlatma yapalım: “Denizlispor’dan kötü Fenerbahçe”, ligin en çok gol atan, en çok kazanan, en az gol yiyen, en az berabere kalan takımı olarak ligin lideri. Hagi’nin takımının “Denizlispor’dan daha kötü olan Fenerbahçe’den daha iyi” olması için böyle gevezeliklere değil, çalışmaya ihtiyacı var..

Ara transfer bombası
Setubal’lı Jorginho

Ligin ilk yarısı bitti. Devre arasında futbolseverleri oyalayacak en önemli şey, transfer haberleri..
Bu süreçte gazetelerde birçok transfer haberi okuyacaksınız. Bazıları gerçekleşecek, bazıları gerçekleşmeyecek.
Galatasaray şampiyon olmak istiyorsa ara transfer döneminin en faal kulübü olmalı. Ama gazetelerdeki isimlere bakınca hayret ediyorum.
Galatasaray’ın aylardır konuşulan “on numarası” Jorginho olacakmış.
Portekiz’in Vitoria Setubal takımında oynayan bu oyuncu için 1 milyon euro gözden çıkarılmış.
Jorginho’yu seyretmedim. Ama Portekiz Ligi’nin genel düzeyi ile ilgili bir fikrim var.
Avrupa’da ikinci sınıf bir ligin, ikinci kategorideki takımlarından birinin “on numarası”.. Ve büyük olasılıkla “video on numarası”…
Bir diğer saçma transfer haberi de Fenerbahçe’yle ilgili.
Fenerbahçe, Denizlispor’un forvet oyuncusu Ersen Martin ile ilgileniyormuş.. Ersen Martin kötü futbolcu değil, ama Fenerbahçe’nin ona ihtiyacı var mı?
Kadroda yer bulamayan Semih neden unutuluyor?..
Semih oynatılmayacaksa bu sezon sonuna kadar oynayabileceği bir takıma kiraya verilse uygun olmaz mı?
Ayrıca Fenerbahçe mutlaka ara transfer yapacaksa, alınacak adam, oyunun hem ofans hem defans yönünü oynayabilen bir sol kanat oyuncusu olmalı..

Hakeme atılan o şişe cezasız mı kalacak?

Spor kamuoyumuz ilginç. Galatasaray – Fenerbahçe maçıyla ilgili tartışmalar dönüp dolaşıp merdivenin doluluğuna-boşluğuna geliyor.
Dikkat ediyorum, kimsenin yardımcı hakeme atılan ve onu “sırtından vuran” bir koca su şişesinden söz ettiği yok.
Bu arada Trabzonspor – Fenerbahçe maçında oyunculara atılan ve hakem tarafından toplanışları ekrana da yansıyan “kaya parçacıkları” için sadece 20 milyar lira ceza verildi!
Sporda şiddet önlenecekse her şeyden önce oyun alanına fiili müdahale anlamına gelecek saldırıların en ağır şekilde cezalandırılması gerek.
Ancak hakeme su şişesi atılmasının üzerinden bir hafta geçti, ne Federasyon konuyu konuşuyor, ne ceza kurulu, ne de Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin..
Hani Şahin maç raporlarını vs. getirtip her hafta neler yapıldığına bakacaktı?
Gözümüzün içine bakarak televizyondan söyledikleri doğru değil miydi? O günü kurtarmak için yapılmış bir gösteri miydi?
Spor sahalarına taş, şişe vs. atılmasını cezalandırmak için sahada mutlaka birisinin ölmesi mi gerekiyor?
Bunlara şimdi gerçekten caydırıcı çok ağır bir ceza verilmezse, ligin ikinci yarısının sondan birinci haftasında “ligin finali” olarak oynanacak olan Fenerbahçe – Galatasaray maçında güvenlik nasıl sağlanacak?
Merdivenleri boş bırakmak ve küfür ettirmemek yetecek mi?