Büyük başarı
Posta, yayın hayatının ilk haftasında önemli gazetecilik başarılarına imzasını attı.
Bunlardan birincisi ajan yarbayın herkesten gizlenen hikayesiydi. Posta ilk günden itibaren ajan yarbayın hikayesinin gerisindeki gerçekleri araştırmaya girişti.
İsimlerini veremediğimiz, ancak Türk ordusu, emniyeti ve istihbaratı adına olayı içinden izleyen önemli kaynaklar işin aslını yalnızca Posta’ya anlattılar.
Posta’nın tecrübeli istihbarat ekibinin çalışmalarıyla birleşen bu bilgiler, ajan yarbayın foyasını ortaya çıkarmamıza yetti.
Bütün bunlar olurken Türk basınının büyük isimleri, resmi açıklamaların peşine takılmış, bir “mucize rambo” edebiyatıdır tutturmuş gidiyorlardı.
Haberi atlamanın verdiği öfkeyle daha sonraki günlerde işi Posta’ya sataşmaya kadar da götürdüler. Bizi “aşırı şüphecilik”le suçladılar. Onlara güldük geçtik.
Şüpheleriniz
Eğer Türk basını bugüne kadar resmi açıklamalarla yetinmiş ve bunlardan şüphelenmemiş olsaydı, ne Civan skandalı, ne İSKİ soygunu ne de daha yüzlerce yolsuzluk olayı açığa çıkarılamazdı.
Posta, bundan sonra da tüm resmi açıklamalardan şüphelenmeye devam edecek. Halkın ve ülkenin çıkarlarını koruma görevini herkese ve herşeye rağmen sürdürecek.
Torpile hayır
Posta’nın geçen haftaki önemli haberlerinden birisi de bazı torpillilerin, güneydoğuda askerlikten kaçmak için geliştirdikleri “kontenjan” yöntemiyle ilgiliydi.
Türk halkı öz evlatlarını bölücü hainlerin kör kurşununa siper olsun diye bir an bile tereddüt etmeden güneydoğuya gönderirken, bazıları işin kolayını bulmuştu. Posta, bu konunun üzerine de cesaretle gitti. Bundan sonra da gitmeye devam edecek.
Gotcha’yı yakaladık
Uğur Dündar’ın ortaya çıkardığı gizli rüşvet hesaplarının şifreleri ile ilgili en cesur yayını yine Posta yaptı. Efe Özal’ın, gizli hesapla aynı adı taşıyan sürat teknesinin fotoğrafını yayınlayabilen tek gazete yine Posta’ydı.
Bir haftadır birlikte olduğumuz siz değerli okuyucularımızın da hemen farkettiği gibi Posta, özel haberleriyle Türk basınını atlatmakta geçen hafta şampiyon oldu. Size söz veriyoruz, bundan sonra da böyle olacak.
Neden 2500 lira?
Bazı okuyucularımız nasıl olup da böylesine mükemmel bir gazeteyi 2500 liraya sattığımızı soruyorlar. Hemen cevap vereyim.
Posta’nın sahibi olan AD Yayıncılık’ın birinci amacı kar etmek değil. Bu nedenle bir süredir önemli kitapları çok ucuz fiyatla Türk halkının hizmetine sunuyor. Kitap satılmaz denen Türkiye’de AD Yayınları’nın kitapları yüzbinlerce sattı.
AD Yayıncılık’ın bir diğer hedefi, Türkiye’de gazete okuyucusunun sayısını arttırabilmek. Bunun için de her türlü fedakarlığa katlanmaya hazırız.
Gazetemizi, daha iyi tanıyabilmeniz için fiyatımız bir süre daha 2500 lirada kalacak.
Maliyetlerimizin çok altında olan bu fiyata dayanabileceğimiz sürece dayanacağız. Ancak, hemen söylemeliyim ki, gazetemizin fiyatı hiçbir dönemde dar gelirli insanların ulaşamayacağı bir düzeye çıkmayacak.
Hedefimiz herkesin gazete okuyabildiği bir Türkiye yaratmak. Bunu yaparken de gazetemizin kalitesini pahalı gazeteler düzeyinde, fakat fiyatını ucuz tutacağız.
Tirajımız artıyor
Gazetemizin geçen hafta gösterdiği satış performansı, Türkiye’de gazetecilik yaparak da tiraj alınabileceğini gösterdi. Posta, belki de on yıllardır ilk kez, promosyon yapmadan da tiraj alabilen tek gazete oldu. Türk basının devleri beş-on bir tiraj için milyarları savururken, Posta sadece habercilik yaparak tirajını arttırdı.
Bu güzel duyguyu bize yaşattığınız için siz değerli okuyucularımıza teşekkür borçluyum.
Dostça selamlarımızla..