Seviyesiz ve yüzsüz
Sabah gazetesi, her gün düşen tirajının baş sorumlusu olarak Posta’yı görüyor.
Posta’nın gazeteciliğe getirdiği yeni yaklaşım ve bakış açıları zaten büyük bir kriz içinde olan Sabah’ı hem tiraj olarak hem de mali olarak sarsıyor.
Başbakan yağcılığı yaparak aldıkları krediler bu açığı kapamaya yetmeyince, çareyi Posta’ya saldırmakta buluyorlar.
Sabah’ın küçük kardeşi Takvim gazetesi günlerden beri sürdürdüğü promosyon rezaletleriyle ilgili sorduğum sorulara cevap vermek yerine ağza alınmayacak küfürlerle gazeteme saldırıyor.
Bunun hesabını onlardan sormayacağımı zannetmesinler!
Takvim gazetesinin sahibi ve yöneticilerinin seviyelerine inmeme aldığım aile terbiyesi müsaade etmiyor. Onları sokakta öğrendikleri küfürleri ile başbaşa bırakıyorum.
Belki unutmuşlardır diye de daha önce sorduğum soruları bir kez daha tekrarlıyım. Küfür değil, cevap istiyorum.
İşte sorular:
1. 101 otomobil dağıtacağım diye verdiğiniz boş biletlerle insanları kandırıp, sadece yedi otomobil dağıttınız. Geri kalan otomobiller ne oldu?
2. Okuyucuya dağıtmadığınız otomobilleri Mehmetçikle Elele kampanyasına bağışlamanızı önermiştim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
3. 5 bin bisiklet dağıtacağım diye ortaya çıkıp, yalnızca 1700 küsur bisiklet dağıttınız. Geri kalan bisikletler nerede?
4. Dağıtmadıklarınızı Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlamayı düşünmez misiniz?
5. Bisiklet kazananlar listesi diye koyduğunuz listelerde aynı isimlere birden çok bisiklet çıkmış gibi görünüyor. Bu kişilerin Sabah grubunda çalışan akrabaları var mı?
6. Millet günlerdir aldığı boş biletle avunurken nasıl olup da bazılarına üç-dört bisiklet çıkabiliyor?
7. Şimdi de üç bin bisiklet diye ortaya çıktınız. Ne bitmez bisikletlermiş bu? Bunları da dağıtmayacağınıza göre, aynı kampanyayı tekrar yapmaya utanmıyor musunuz
Okuyucularımı bu konuyla bir kez daha meşgul etmek zorunda kaldığım için çok üzüntülüyüm. Ama ne yaparsınız ki, bu ülkede de namuslu insanların en namussuzlar kadar cesur olduklarını göstermek zorundayım. Bu sahtekarlar, yaptıklarının hesabını Türk okuyucusuna verene kadar da yakalarını elimden kurtaramayacaklar.
Hepinize mutlu bir hafta sonu diliyorum.