Posta, yayınlandığı ilk günden beri haberciliğe getirdiği yeni yaklaşımıyla dikkatleri çekti.

Türkiye, bir çok önemli olayı Posta’nın titiz ve dikkatli araştırmacılığıyla öğrendi.

Ajan Yarbay’ın sırrı, liselerde bekaret kontrolü, Edes’lerin yurt dışına kaçışları, Ahmet ve Efe’nin maceraları gibi bir çok önemli haber, Türk halkına Posta’nın manşetlerinden ulaştı.

Geçtiğimiz günlerde bir başka önemli haberimiz nedeniyle Basın Konseyi’ne yapılan bir şikayetin konusu olduk. Hemen belirteyim ki, şikayet Basın Konseyi tarafından geri çevrildi. Çünkü Posta’nın haberi doğruydu.

Hatırlayacaksınız, Kuzey Irak harekatı sırasında en ilginç ve doğru haberleri Posta okuyucularına sundu. Bölgeyi iyi tanınan muhabirlerimiz en küçük ayrıntıyı bile kaçırmayıp, Posta’nın Haber Merkezi’ne ulaştırdılar.

Bazen büyük haberler, küçük ayrıntılarda gizlidir. Kuzey Irak Operasyonu’nun bitişi ile ilgili büyük haber de işte böyle küçük ayrıntılarda gizliydi ve Posta’nın dikkatli muhabirlerinin gözünden kaçmamıştı.

Güneydoğu’dan gelen haberlerle, yurt dışı kaynaklarımızdan gelen istihbarat birleştirildiğinde Türkiye’nin Kuzey Irak’tan çekilmek üzere olduğu da ortaya çıkıyordu.

Nitekim Posta’nı o tarihlerdeki manşeti “On gün içinde çekiliyoruz”du. Haberimizin doğru olduğu üç gün sonra çekilmenin başlamasıyla doğrulandı. Ancak nedense Milli Savunma Bakanlığı, Posta’yı bu haberi nedeniyle Basın Konseyi’ne şikayet etti. Doğruluğu mürekkebi kurumadan kanıtlanmış bir haberle ilgili olarak şikayet edilmek doğrusu çok eğlenceliydi. Ama Basın Konseyi’nin sağduyu kararı, gazetecilik bilmeyen bazılarına da önemli bir ders oldu..

Geçtiğimiz hafta boyunca tartışılan bir diğer önemli konuyla ilgili ilk haberi de okuyucularına Posta verdi. Türkiye’nin Duff and Phelps isimli rating kuruluşuyla anlaşmasının ardındaki ilginç gerçekleri önce Posta okuyucuları öğrendiler. Haberlerinin kaynakları hakkında Posta kadar titiz olmayan diğer bazı gazeteler de (tabii ki Posta’dan hiç söz etmeden) olayın üstüne gittiler.

Posta olarak haberciliğe dayanmayan bir gazetenin yaşamasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Bu yüzden de tüm gücümüzü habere ve aldığımız haberleri sizlere daha iyi sunmaya harcıyoruz.

Başka gazetelerde olduğu gibi birinci konumuz promosyon yapmak değil. Ne yazık ki bugünlerde bir çok gazetede Sabah toplantılarında nasıl bir gazete yapalım tartışması değil, okuyucuya kaç kupon verelim tartışması yaşanıyor.

Birinci sayfamızda sunduğumuz tiraj raporları da gösteriyor ki, sadece gazetecilik yapılarak da birinci gazete olmak mümkün.

Posta çalışanları olarak, yaptığımız işin hakkını veren ve bizi liderliğe taşıyan tüm okuyucularımıza teşekkür ediyoruz.