RADİKAL

Ahlakın fiyatı: Üç buçuk milyar!

Milletvekillerimizin üç gün çalışıp, üç aylık maaş alacaklarına ilişkin Radikal’de yayımlanan haberler muhataplarının kılını bile kıpırdatmaya yetmedi.

Başbakan Bülent Ecevit bir basın toplantısında kendisine bu konuyla ilgili olarak yöneltilen soru üzerine “Uyarılarınız için teşekkür ederim. Konuyla ilgili sizin yayınınızdan sonra bilgi sahibi oldum. İlgileneceğim” dedi.
Dün Başbakan’ın konuyla nasıl ilgilendiğine ilişkin bir haber alamadık.
TBMM Başkanı Hikmet Çetin bu haksız ödemenin yapılmaması için elinden bir şey gelmediğini, ‘çaresiz’ olduğunu söyledi.
Adı bile ‘fazilet’ten dem vuran FP Genel Başkanı bu konuda sessizliğini dün de korudu. ANAP Genel Başkanı, DYP Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı, DTP Genel Başkanı, MHP Genel Başkanı, BBP Genel Başkanı, DP Genel Başkanı, DEPAR Genel Başkanı da duymazlıktan gelmeyi tercih etmeye devam ettiler.
Meclis’te grubu bulunan partilerin grup başkanvekilleri de bir taş kadar sessiz ve hareketsizdi.
Bırakın parti gruplarını, bir duyarlılık gösterip “Ben hak edilmemiş bu maaşı kabul etmiyorum” diyen tek bir milletvekili bile çıkmadı.
Konuyla ilgili olarak daha önce bir basın toplantısı yapan Ayseli Göksoy bile TBMM Başkanlığı’na bir dilekçe vererek bu maaşı kabul etmeyeceğini söyleyemedi.
Milletvekillerine 15 Nisan 1999’da ödenecek maaşların geri alınması daha önce ilgili yasada yapılan ‘titiz’ değişiklikler nedeniyle mümkün değil. Demek ki milletvekillerimiz çalacakları minareye kılıf uydurmayı aylar öncesinden akıl etmişler. Keşke bu hassasiyeti öteki yasalar için de gösterebilselerdi.
Milletvekillerine üç günlük çalışmaları karşılığı üç aylık maaş ödenmesinin ‘yasal’ olması, ahlaki olması anlamına gelmiyor.
Ne özel sektörde ne de kamu kesiminde insanların çalışmadıkları süreler için maaş almaları mümkün değil. İstifa eden bir kamu görevlisi, eğer maaşını peşin olarak almışsa istifasından sonraki kısmı iade etmekle yükümlü. Devlete yıllarca hizmet edip emekli olanlar bile, emekliliklerinden önce aldıkları maaşın hak etmedikleri kısmını geri ödüyorlar. Ücretlerini çalıştıktan sonra alan kamu işçileri de ayrıldıklarında sadece çalıştıkları sürenin ücretini alabiliyorlar.
Ama her ne hikmetse kamu kesimindeki herkes için geçerli olan kurallar milletvekillerine işlemiyor.
Yasalar işlemediği gibi milletvekillerimiz kendilerini ahlaki kurallarla da bağlı hissetmiyorlar.
Lafa gelince haram-helal konusunda saatlerce nutuk atanlar, milletin kendilerine haram edeceği bu parayı almakta bir sakınca görmüyorlar. Siyasetçiye olan güveni üç buçuk milyar liraya satmaya hazırlar.
Makam otomobilleri konusunda popülist gösteriler yapanlar bile bu parayı içlerine sindirebiliyorlar.
Aylardır Meclis oturumlarına katılmaya bile gerek görmeyen milletvekillerimiz, tam siper olarak bu konuyu unutturabileceklerini sanıyorlarsa fena halde yanılıyorlar.
Radikal bu işin peşini bırakmayacak. Seçimlere kadar gündemde tutacak, kamuoyunu ne tıynette milletvekillerine sahip olduğumuz konusunda uyarmaya devam edecek.