RADİKAL

Bir Türk’ün ölümü

Ahmet Taner Kışlalı benim gazeteciliğe yönelmemde en önemli rolü oynayan insandı. O tarihte Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin ikinci sınıfında öğrenciydim.

Ders yılının bitiminde bana ‘gazeteci’ olmak isteyip istemediğimi sordu. Olumlu yanıt verdim. Bana gazeteciliğin zor bir iş olduğunu, çok özveri gerektirdiğini anlattı. Sonra ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı’nın yayımladığı Yankı Dergisi’ne gönderdi. O gün bugündür gazeteciyim.
Hoca-öğrenci ilişkimiz ben Yankı’da çalışmaya başladıktan sonra şekil değiştirdi. İki meslektaş, iki dost olduk. Zaman zaman birbirimizden farklı görüşleri savunsak da, araya fiziki uzaklıklar ve zaman girse de bu değişmedi.
Şimdi masamın üzerinde ondan bana kalmış son bir anı var. Bir kitap bu. Yazarı Ahmet Taner Kışlalı, adı ‘Bir Türk’ün Ölümü’…
Şimdi elimdeki kitabın sayfalarını çevirdikçe eski günleri hatırlıyorum. Kurthan Fişek’in tabiriyle ‘fakir ama mutlu olduğumuz günleri’…
Hiçbir zaman sesini yükseltmeyen, karşısındaki kim olursa olsun aynı saygılı mesafeyi korumaya özen gösteren, kimseyi kırmamaya özen gösteren, titiz, kibar insanı…
Siyasete atılıp, bakan olduktan sonra da gerçek kişiliğinden hiçbir şey kaybetmeyen, dostlarını unutmayan, bilim adamı kimliğini siyasi kimliğinin önünde gören gerçek bir beyefendiyi hatırlıyorum.
Elimdeki kitaptan bana sesleniyor sanki:
“Toplumsal dengeler bozuldukça, eşitsizlikler ve haksızlıklar arttıkça, zayıf, ezilmiş, güçsüz insanlar çoğaldıkça, düzen bazı insanlara umut değil, umutsuzluk verdikçe, barış geriler, demokrasi ve özgürlükler geriler, şiddet yükselir!”
“Mumcu’yu ve ondan yola çıkarak Muammer Aksoy’ları, Bahriye Üçok’ları anmak artık yılda bir güne, hatta bir haftaya sığmıyor. Ve onların yarattığı duyarlılık da artık salonlara sığmıyor.”
“Demokrasi zor kazanılır, kolay yitirilir. Ve tarih, kendinden ders almayanları asla affetmez.”
“Nesin’e, Mumcu’ya küfredenler… Onları hapislere tıkanlar… Birtakım savcılar, yargıçlar… Birtakım Marmaris emeklileri… Hepsi unutulacaklar! Ama Sivas’ta meşale olan, ölürken ölümsüzleşen 37 insanımız, Mumcu’larımız, Nesin’lerimiz hep yaşayacaklar!”
Ahmet Taner Kışlalı’nın bedenini dün ortadan kaldırdıklarını zannedenler fena halde yanılıyorlar.
O Türk halkının demokrasi ve laik cumhuriyet mücadelesinde yaşamaya devam edecek.
Halkımız çok değerli bir evladını daha yitirdi. Hepimizin başı sağ olsun.