RADİKAL

Blazeviç'in falcısı sonucu bildi

 Fransa’da şu anda günün konusu Almanya’yı üç golle kupanın dışına iten Hırvatistan. Bu durum sokaklarda Hırvatistan formasıyla dolaşanların sayısında ani bir artışa yol açtı. İlginç olan Brezilyalısı, İtalyan’ı, Fransız’ı, Hollandalısı, Amerikalısı ile herkesin Hırvatlara sempati göstermesi. Almanların seveni meğerse ne kadar çokmuş!

Hırvatistan takımı Fransa’nın şarapları ile ünlü Beaujolais bölgesinde bir şato-otelde kamp yapıyor. Kamp yeri olarak buranın seçilmesinin nedeni teknik direktör Blazeviç’in boğazına düşkün olması. Blazeviç futbol dünyasının en renkli kişiliklerinden birisi. Avrupa’da çalıştığı yıllarda kazandığı paralarla kendisine ünlü ‘Croatia Zagrep’ takımını satın aldı. Hem sahibi, hem başkanı, hem de teknik direktörü olduğu takımını üst üste şampiyonluğa taşıdı. Şimdi de Hırvatistan Milli Takımı’nın başında Dünya Kupası’na ulaşmak istiyor.

Blazeviç’in bir diğer özelliği ise astrolojiye olan inancı. Almanya ile oynadıkları çeyrek final maçından beş saat önce kendisine Hırvatistan’daki astrologundan özel bir mesaj geldi. Hırvatistan Milli Takımı’nın basın sözcüsü Darko Tironi’nin anlattığına bakılırsa iki sayfalık faks mesajında Hırvatistan’ın o gün kazanacağını söyleyen cümleler varmış. Meğerse Berti Vogts’un yıldızı o gün parlamıyormuş. Darko “Mesajı okuyunca turu’ geçeceğimizi anladık” diyor.

Blazeviç uğuruna inandığı için eskiden hep beyaz kravat takarmış. Şu andaki favori
aksesuvarı ise bir Fransız polis şapkası. Alman dazlaklar bir Fransız polisini dövüp komaya soktuklarından beri ırkçılığı protesto etmek ve yaralı polisle dayanışmasını göstermek için kafasında Fransız polis şapkası ile dolaşıyor.

Franjo Tudjman 6 yıllık geçmişi olan Hırvatistan Cumhuriyeti’nin devlet başkanı ve bir futbol hastası. Almanya maçından önce Hırvatistan takımın kamp yerinde ziyaret etti ve “Sizler Hırvatistan’ın şovalyelerisiniz” dedi. 3 gollü zaferin ardından da soyunma odasındaydı. Oyunculara yine bir konuşma yaptı ve sadece yarı finali değil pazar günkü final maçını da kazanacaklarını söyledi.

Oyunculardan Biliç soyunma odasındaki devlet başkanı için “Bir çocuk kadar sevinçliydi” diyor.

Hırvatistan 6 yıl önceki savaşın acılarını hâlâ yaşayan bir ülke. Oyuncular Hırvatistan’ın eski Yugoslavya’dan bağımsızlığı mücadelesinde çektikleri acıları hatırlıyorlar. Peter Krpan o günlerde fiilen savaşa katılmış, Asanoviç’in en yakın iki arkadaşı ölmüş, Stimaç’ın kardeşi sakat kalmış.
Oyuncular başarılarının Sırplara verilmiş bir cevap olduğu kanısındalar. Stimaç “İşte görüyorsunuz Hırvatistan futbolu hâlâ yaşıyor, biz hâlâ yaşıyoruz” diyor. En ilginç durum Prosineçki’ninki. O Dünya Kupası’nda iki ayrı ülkenin forması altında mücadele etme unvanına sahip. 1990’da Yugoslavya formasıyla oynanmıştı, şimdi Hırvatistan formasıyla oynuyor.

Boban ise Hırvatistan’ın ulusal kahramanı sayılıyor. Bu onuru kazanmasının nedeni ise eski Yugoslavya dağılmadan önce 1990’da oynanan bir maç sırasındaki hareketleri. Dinamo Zagrep ile Kızıl Yıldız arasında oynanan maç sırasında her zaman olduğu gibi Hırvatlarla Sırplar arasında bir kavga çıkmış. Dinamo Zagrep forması giyen Boban, Yugoslav polislerin bir Dinamo taraftarını aralarına alıp hırpaladıklarını görünce maçı bırakıp polislere saldırmış, iki tanesini yere devirip Hırvat taraftarı kurtarmış. O günden beri de Hırvatistan’ın ulusal kahramanı sayılıyor.