Süleyman Demirel’in görev süresinin uzatılması tartışmaları ilk başladığında bunun Türkiye için bir zaman kaybından başka bir şey olmadığını yazmıştım.Nitekim bugün Radikal’de yayımlanan bir araştırma-haber bu görüşte olanların haklılığını ortaya koyuyor.
Geçen yıl olağanüstü bir performans göstererek aralarında çok önemli yasalar da bulunan 85 tasarıyı görüşüp yasalaştıran TBMM, yılbaşından bu yana geçen sürede ancak 22 tasarıyı görüşebilmiş.
Üçlü Anayasa değişikliği paketinin gündemi tıkaması nedeniyle Kopenhag kriterleri çerçevesinde çıkarılması gereken reform tasarıları ile önemli ekonomik tasarılar gündeme bile alınamadı. Tarım reformu, yerel yönetim reformu, bireysel emeklilik gibi konular bu dönemde sadece 7 kere toplanabilen hükümette görüşülüp, tasarı haline getirilemedi. IMF ve Dünya Bankası ile varılan anlaşmalar uyarınca yapılması gereken kamu bankalarına ilişkin düzenlemeler yetiştirilemedi, bu amaçla alınması planlanan krediler tehlikeye girdi.
Yine hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimine konsantre olmasından kaynaklanan sebeplerle terörden zarar görenlere tazminat ödenmesine ilişkin tasarı ile koruculuğun yeniden düzenlenmesine ilişkin tasarı TBMM’ye getirilemedi. Ceza Kanunu ve Medeni Kanun ile ilgili çalışmalar istenilen hızda yürütülemedi.
Bugün yapılacak seçim ile cumhurbaşkanı seçimi konusu Türkiye’nin gündeminden çıkıyor. Ancak bu arada geçen zaman da TBMM’nin yaz tatilinin yaklaşmasına yol açtı. Eğer TBMM normal tarihinde tatile girerse bu yasama dönemi kaybedilmiş bir zaman olarak tarihe geçecek.
Kaybedilen bu süreyi telafi etmek için TBMM’nin yaz tatilini kısaltmasını talep etmek, kamu oyunun hakkıdır diye düşünüyorum.
Elbette çalışan herkes gibi, tatil milletvekillerinin de hakkıdır. Ayrıca yaz tatilinin milletvekillerinin seçim bölgelerine gidip, seçmenleriyle ve seçim bölgeleriyle daha yakından ilgilenmelerini sağlamak gibi bir fonksiyonu da var. Bu nedenle yaz tatilinin tümüyle kaldırılmasını gerçekçi bulmuyorum. Yapılması gereken TBMM’nin bu sene de yaz tatilini kısa tutması ve kaybedilen zamanı telafi etmesidir. Bunun da gecikmeden yapılması şart. Bu Meclis, hakkını yememek gerek, bugüne kadar gösterdiği performansla ‘tembel’ bir Meclis olarak anılmayı hak etmedi. Tatilin kısaltılması TBMM’nin prestiji açısından da önem taşıyor.