Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Sibel Can geliyor

Doğrusunu isterseniz ne Reha Muhtar’ın ne de Ali Kırca’nın yerinde olmak istemezdim. Yeni milenyumun başlangıcı üzerlerine bir kâbus gibi çökmek üzere.

Çiller ailesine ait olduğu ileri sürülen btv’nin Jet-Pa’cı Fadıl Akgündüz tarafından satın alınması, televizyon dünyamızda işlerin artık öyle kolay gitmeyeceğinin bir habercisiydi aslında.

Satın aldığı kanalın adını Jet 1 olarak değiştiren (Demek ki yakında Jetlerin ikinci ve üçüncü kanalları da geliyor) Akgündüz ilk bombasını Sibel Can’ı transfer ederek patlattı. Sibel Can zannedildiği gibi televizyonda şarkı söyleyip göbek atmayacak. Tam tersine tıpkı Reha Muhtar ve Ali Kırca gibi bu televizyonun haber merkezini yönetecek ve haberleri de ‘anchor-woman’ olarak sunacak.

Sibel Can “Fadıl Bey’in teklifi benim de çok hoşuma gitti. Çok zeki bir insan, güzel projeleri var. Bana sizinle her şey çok daha güzel olacak dedi” şeklinde konuşuyor.

Sibel Can imzalı ilk haber bülteni ile karşılaşmak için 1 Ocak 2000 yılını beklemek gerekiyor. O zamana kadar geçecek üç aylık süre içinde Sibel Can önce bir başka televizyon kanalı için çekmekte olduğu diziyi tamamlayacak, kalan sürede de yeni bir kaset çıkarıp ‘haber sunuculuğu için gerekli altyapısını’ tamamlayacak.

Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada Sibel Can’ın işlerini bitirir bitirmez ‘ekrandaki rakipleri ile savaşa hazır olabilmek için her yönden donanımlı hale getirileceği’ belirtiliyor.

Sürenin çok az olduğuna bakıp (Üç ayda bir TV dizisi ve bir şarkı kasedi de bitirileceğine tekrar dikkatinizi çekerim) Sibel Can’ı bu savaşta peşin mağlup ilan etmeye de kalkmayın. Bazı televizyon ve gazetelere hâkim olan habercilik anlayışını veri olarak alacaksak Can’ın bu işin altından kalkmakta fazla zorlanmayacağını da kolayca tahmin edebiliriz.

Geçenlerde Kanal D’nin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Özkan ile konuşuyordum. Özkan kendisine haber spikeri olmak için başvuran güzel kızlara küçük bir test yapmış. Test sonuçlarının ‘facia’ olduğunu söylüyordu. Adaylar 1960’ta Türkiye’de ne olduğunu, cumhurbaşkanının nasıl seçildiğini bile bilmiyorlarmış. Bu son atamadan sonra asıl yanlışın artık kızlarda değil, Tuncay Özkan’da olduğunu düşünüyorum. Demek ki Kanal D’nin haberleri Fadıl Bey kadar zeki olmayan birisinin elinde kalmış…

Uzunca bir süredir toplumumuzun giderek lumpenleşmekte olduğunu düşünüyorum. Bu konuda birçok yazı da yazdım. Özellikle basındaki ucuzlama ve içeriksizleşme eğiliminin giderek tehlikeli boyutlara geldiğine inanıyorum.

Clinton ile Ecevit’in fotoğrafına bakıp haber uydurma gibi uygulamalar da bu lumpenleşme ve ucuzlama eğiliminin yeni göstergesinden başka bir şey değil.

Reyting kaygısı bir süredir bazı haber bültenlerini ‘haber’ veren programlar olmaktan çıkarıp, bir tür ‘reality show’a dönüştürmüştü. Sibel Can ile şimdi bir adım ileriye gidiliyor. Artık haber bültenlerinin Tele Vole anlayışı ile hazırlandığına tanık olacağız gibime geliyor.

Lumpenlik ve bayağılık giderek taa ciğerlerimize işlemeye hazırlanıyor.