Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Son komünist Türk devleti

 SOFYA – Sovyetler Birliği dağılıp Orta Asya ve Kafkaslar’daki akrabalarımız kendilerine bağımsız devletler kuralıberi ‘son bağımsız Türk devleti’ efsanesine de veda etmek zorunda kaldık. Ama yine de elimizde kendimize bir paye çıkarabileceğimiz gerçekler var. Bununla övünmek mi gerekir yoksa dövünmek mi gerekir bilemiyorum ama göğsümüzü gere gere Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘son komünist Türk devleti’ olduğunu tüm dünyaya haykırabiliriz.

Sofya’ya gelip yetkililerin açıklamalarını dinledikçe gördük ki Bulgaristan’da ‘eski rejimin kötü mirası’ olarak nitelenen ne varsa hepsi bizde de var.

Ama öyle görünüyor ki bu ‘devlet hastalıkları’ndan Bulgaristan bile bizden önce kurtulmayı başarabilecek. Devletin ekonomideki rolü giderek azalacak, en geç iki yıl içinde tüm özelleştirmeler tamamlanacak, serbest piyasa ekonomisinin kuralları hakim olacak ve siyasetçiler popülist politikalarla ülkenin geleceğini günlük çıkarlara feda edemeyecek…

Bulgaristan’da bu yıl yüzde 565’e varan enflasyon, artan işsizlik ve giderek azalan ücretler, siyasetçileri ciddi kararlar almaya ve bunları uygulama yolunda tavizsiz davranmaya zorluyor.

Bu yolda hükümetin en büyük desteği halkın güveni. Bulgar halkı çektiği sıkıntılara rağmen ülkenin geleceğinin kurtarılması için uygulanan politikalara destek veriyor. Halkın büyük çoğunluğu hükümetin başka alternatifi olmadığı kanısında ve hükümet de bu siyasi desteği boşa çıkarmamak için direniyor.

Bulgaristan’ın serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecindeki en büyük sıkıntısı eski alışkanlıklar. Bulgarca’da ‘işadamı’ kelimesinin bir karşılığı bile yok. Bu kelimenin kullanılması yeni bir ihtiyaç ve bunu İngilizce’den Bulgarcalaştırılmış ‘buzinesmen’ kelimesi karşılıyor. Bu basit örnek bile Bulgaristan’ın işinin ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor.

Bulgaristan’daki özelleştirme çabalarından Türk işadamları da önemli paylar kapmaya çalışıyorlar. Işıklar Holding’in aldığı Filibe’deki kâğıt fabrikası, yenisi 150 milyon dolar civarında kurulabilecek bir tesis. Işıklar bu tesis için yaklaşık 13 milyon dolar ödeyecek. Fabrikanın yenilenmesi için harcanacak 40 – 50 milyon dolar civarındaki ek yatırım da hesaba katılırsa, burada özelleştirmeden bir şeyler kapmak gerçekten çok kârlı bir iş.

Türkiye’nin eski Doğu Bloku ülkeleri ile ekonomik ilişkilerinde önemli yer tutan bavul ticareti artık aleyhte işleyen bir olgu. Bu hem Türk mallarının kalitesiz olduğu yönünde halkta bir inanç doğmasına yol açıyor hem de gelecekte bu ülkelere yerleşmekte olan diğer yabancı markalarla rekabet yeteneğini zayıflatıyor.

Mesut Yılmaz’ın gezisinin bir diğer önemli yönü de Bulgaristan ile imzalanan kültürel işbirliği anlaşması. Bu anlaşma Türkiye’de okuyan ama aslında Bulgar vatandaşı olan birçok soydaşımızın diplomalarının burada da geçerli olması sonucunu doğuracak. Bu öğrenciler memleketleri Bulgaristan’a diplomalarının geçerliliği kabul edilmiş meslek sahibi insanlar olarak dönebilecekler. Bu da buradaki soydaşlarımız açısından sevinilecek bir gelişme.

Düzeltme: Dünkü yazımda nasıl yaptığımı hâlâ anlayamadığım bir hata var. Elbette bunu açıklayamıyor olmam hatanın büyüklüğünü ortadan kaldırmıyor. Bulgaristan ile Türkiye arasında henüz bir serbest ticaret anlaşması imzalanmış değil, bu konudaki çalışmalar hâlâ sürüyor. Düzeltiyor ve okuyucularımdan özür diliyorum.