RADİKAL

Tanrıya da rüşvet teklif ettiler

Milli Piyango, sayısal loto, toto ne zaman büyük bir ikramiye verecek olsa televizyon haberlerinde hep aynı şeyleri izliyoruz.

İstanbul’un sokaklarında yanlarında kameramanla birlikte dolaşan muhabirler şans kuyruklarında bekleyen vatandaşlara mikrofonu uzatıp bu kadar parayla ne yapacaklarını soruyorlar.

Görüntüleri izlerken biz Türklerin hayal güçlerinin’ ne kadar dar olduğunu bir kez daha görüp hayıflanıyorum her seferinde.

Herkesin aklında ev almak, araba almak, çocuğunu evlendirmek var.

Ağır enflasyon baskısı altında ezilen bir halkın bu” en temel ihtiyaçlarını karşılamayı bile ancak “hayallerinde” yapabiliyor olmaları aslında ne kadar acı.

Otomobil almanın, ev sahibi olmanın, çocuğuna gönlünce bir düğün yapabilmenin bile “hayal” olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Ama merak etmeyin, bu pazar gününü, hepimizin çok iyi bildiği, yaşadığı bu ağır hayat koşullarını anlatarak sizlere zehir edecek değilim.

Benim dikkatimi çeken şey istisnasız herkesin “büyük ikramiye için Tanrı’ya rüşvet öneriyor” olması.

Tövbe, tövbe bu nasıl söz demeyin.

Uzatılan mikrofonlara seslendirilen temel düşüncelerden birisi de “paranın bir bölümünün hayır kurumlarına bağışlanacağı”.

Ama nedense çekilişlerin ardından hayır kurumlarının maddi tablolarında bir değişikliğe de hiç rastlanmıyor.

Herkes sesli, sessiz paranın bir bölümünü hayır işlerine ayıracağını söylüyor ama ikramiye çıkınca bu sözler unutuluyor ve hayır kurumlarına da kimse bağışta filan bulunmuyor.

İki ihtimal var: Ya Tanrının adaleti yok ve bu yüzden büyük ikramiye hayır kurumlarına bağışta bulunmayı aklından bile geçirmeyenlere çıkıyor, ya da benim az önce yaptığım tespit doğru.

Bana öyle geliyor ki aslında kimsenin havadan gelen bir para da olsa ikramiyenin bir bölümünü hayır kuruluşlarına bağışlamaya niyeti filan yok.

Sanıyorum halkımız “Allah paranın bir bölümünü bağışlayacağımı işitirse belki ikramiyenin bana çıkmasını sağlar” şeklinde düşünüyor.

Daha açık bir deyişle ikramiyenin kendisine çıkartılması karşılığında Tanrı’ya rüşvet öneriyor!

Eski cumhurbaşkanlarının bile “benim memurum işini bilir” deyip rüşveti meşrulaştırdığı bir ülkede aslında hiç yadırganmaması gereken bir durum.

Ama yine de benim garibime gidiyor.