Aslında bugün Anneler Günü için bir şeyler yazmalıyım diye düşünüyordum. Ama Tansu Çiller’in “sağı birleştirme” mitingini izleyince okuyucularıma ilk defa müjdeli bir haber verme imkânını da kaçırmak istemedim. Annem beni nasıl olsa affeder, bu özel günde onun için bir şeyler yazmadığım için bana kızmaz diye düşündüm.

Haftalardır yüzelli bin kişinin toplanacağı iddia edilen miting, sağ kesimde Çiller’in tek lider olduğunu vurgulamak amacını taşıyordu.

Dün Sultanahmet’te ne, beklenen yüzbinler vardı ne de merkez sağın gerçek temsilcileri. Tansu Hanım imam hatipliler ve MHP’lilerden oluşan cılız bir koronun önünde kendi bitişini de ilan etmiş oldu.

Mitingin bence en önemli yanı buydu. Çiller kendi seçim bölgesinde bile artık kimseyi etkileyemiyor, kimseyi arkasında bulamıyor.

Türk seçmeninin aptal olmadığı, kendisine verilen sözleri tutmayanları bir gün mutlaka tasfiye edeceği böylece bir kez daha kanıtlandı.

Tansu Çiller dünkü mitingde istediği kalabalıkları bulamamanın kızgınlığı ile kendine baş düşman seçtiği “bir kısım basın”a yüklendi.

Akla hayale gelmeyen yalanlarla basına ve özellikle de Doğan Grubu ile Sabah Grubu’na saldırdı.

Kızgınlığını gayet iyi anlıyorum. Tansu Hanım siyaset yaparken düştüğü komik durumların öğrenilmesinden, mal varlığı ve çete iddialarının araştırılması taleplerinden son derece rahatsız. Halkın bu taleplerini dile getiren medyanın da Tansu Hanım’ın düşman listesinde bir numaraya yükselmesi çok doğal.

Çiller Türkiye’nin neredeyse tüm dış borçları kadar bir paranın bu iki basın gurubuna verildiğini iddia edecek kadar gerçekleri çarpıttı.

Burada bir kez daha açıkça yazmak istiyorum. Doğan Grubu’na devlet imkânlarından kullandırılan kredilerin toplamı bugünkü rakamlarla 600 bin doları bile zor buluyor. Boğaz’da bir ev bile almaya yetmeyecek bir para. Üstelik bu kredi yasal faizleri ile birlikte kuruşu kuruşuna geri ödendi. Devletin bir tek kör kuruşu bile bu grupta çalışanların kursağından geçmedi. Grupta çalışan biz 8 bin kişi bununla gurur duyuyoruz. Bu grup tam 40 yıldır tüm yatırımlarını kendi öz kaynakları ile karşıladı. Neredeyse üç yıldır binalarımıza yerleşmiş olan devletin tüm dürüst müfettişleri de bu gerçekleri raporlarında yazdılar.

Tansu Çiller dünkü mitingde kendisini milli mücadele kahramanlarından Halide Edip Adıvar’a benzetti. Vatanın bağrına dayalı duran düşman hançerine göğsünü kahramanca açan Halide Edip ve arkadaşları ile onun hiçbir ilgisi olamaz.

Bence doğru benzetme İmelda Marcos olmalıydı.