Telefon dinlemek
Necmettin Erbakan, ve Tansu Çiller Ankara’da sürüp giden itişmeyi bir demokrasi mücadelesiymiş gibi sunmaya özel bir önem veriyorlar. Böylece geniş kitleleri etkilemeyi ve bir aksilik olur da iktidarı Yılmaz’a kaptırırlarsa hiç olmazsa ‘demokrasi gazisi’ gibi görünmeye çalışıyorlar.
Ama sürüp giden hayat ayaklarına dolaşıyor. Diller başka şeyler söylerken, eller başka şeyler yapıyor.
Hükümet, yerini bir yenisine terk etmeye hazırlanırken diğer yandan da demokratik hakları budamaya, ülkeyi bir polis devletinin kıskacına almaya çalışıyor.
Basına sansür getirmeyi amaçlayan yasa yeniden ısıtılıyor, Anayasa Mahkemesi’nin anayasaya aykırı bularak iptal ettiği dağıtım yasası yeniden gündeme getiriliyor. İktidarın iletişim özgürlüğüne getirmeye çalıştığı sınırlamalar telefon dinlemenin yasallaştırılmasına kadar uzanıyor.
Hükümetin son numarası mafya ile mücadele yasa tasarısı adı altında telefon dinlemeyi meşrulaştırmak ve böylece elde edilen delillerin mahkemelerce kabul edilmesine olanak sağlamak.
Buna göre telefonların yanı sıra fakslar, mektuplar, telsiz görüşmelerini de polisin serbestçe izlemesine olanak sağlanacak.
İlk bakışta amaç mafya ile mücadele olarak görünüyor. Ama amacı mafyayı yok etmek olan bir hükümetin, bugüne kadar kara para ile ilgili düzenlemeleri yasal zorunluluğa rağmen hâlâ yapmamış olmasına ne demeli? Kara para ile ilgili olarak uluslararası sözleşmelere uymamakta direnen bir hükümetin mafya ile mücadele kisvesi altında telefon dinlemeyi yasal hale getirme çabasını kuşku ile karşılıyorum.
Ceza hukukçuları gelişmiş hukuk sistemlerinde telefon dinleme olaylarında göz ardı edilmemesi gereken temel hususları “özel yaşamın ve haberleşmenin gizliliği” olarak açıklıyorlar. Telefon dinlemenin kaçınılmaz olduğu da telefon dinlemenin koşullarının, kapsamının, kimlerin dinleneceğinin tespitinin, dinlenen konuşmaların değerlendirilmesinin kısaca bireyin haberleşme hakkının ve özel yaşamının korunmasının kurallarının açıkça belirtilmiş olması gerektiğini söylüyorlar.
Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi Refahyol’un hazırladığı telefon dinleme yasasında demokratik bir ülkede ve demokratik bir hukuk sisteminde aranan bu koşulların hiçbiri yerine getirilmiyor.
Bu durumda da telefon dinleme konusundaki hükümetin bu girişiminin esasen bağcı dövmeye yönelik olduğunu düşünüyorum.