RADİKAL

Çanlar Çiller için çalıyor

 Yalım Erez’in hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin ardından Tansu Çiller’in ihtirasının aklının önüne geçmekte olduğu görülüyor.

Çiller’in paniği aslında sebepsiz değil. Erez’in DYP içinde hâlâ bir gücü olduğu biliniyor. DYP tabanını oluşturan bir kesim içinde de Erez prestijli bir isim. Tansu Çiller’i elinden tutup DYP’nin başına getiren ve sonra da akıl hocalığını yapıp parti içindeki pozisyonunu korumasını sağlayan ekibin önemli isimlerinden biriydi Erez.

Refahyol deneyimi sırasında Erez İle Çiller’in yolları ayrıldı. Başını Erez’in çektiği DYP’li muhaliflerin Mesut Yılmaz hükümetinin kuruluşunda oynadıkları rolü anlaşılan Çiller hâlâ unutamamış.

Ama paniğin esas nedeni Erez’in seçimlerden sonra üstlenmesi muhtemel görülen merkez sağı birleştirme’ misyonudur.

Çiller, Erez’in hükümeti kurmakta başarılı olmasının ardından, seçim sonrasında bu misyonu üstlenmesinden korkuyor.

Merkez sağın iki lideri de dışardan bakıldığında önümüzdeki seçimden kendilerinin galip çıkacağını düşünüyorlar. Ama bu havaları biraz da mezarlıktan geçerken şarkı söylemeye benziyor. İkisi de biliyor ki bu seçimden eski oy oranlarının altında bir oranda oyla çıkmaları halinde koltukları sallanacak.

Mesut Yılmaz siyaset sahnesinde daha soğukkanlı bir oyuncu olduğu için duygularıyla değil, aklıyla hareket ediyor. Erez’i karşısına almaktansa, onunla işbirliği yapmayı ve yanına Çekmeyi hedefliyor. Oysa Çiller böyle değil. Erez’e randevu bile vermeyi düşünmüyor, hatta Erez’in teklifine ‘evet’ deme
ihtimali ortaya çıkan Fazilet lideri Kutan’ı da Yet cephesi’ oluşturmaya davet ediyor.

Recai Kutan, Erbakan’dan farklı olarak Çiller’in şahsi meselelerine taraf olmaktan kaçınıyor. Vaktiyle Erbakan’ın yaptığı hataya düşmüyor. Onun için seçimlere giderken ‘Fazilet iktidar olamaz’ izlenimini silmek, kişisel kavgalara taraf olmaktan daha önemli görünüyor. Kutan, tek bir bakanlıkla bile olsa Türkiye’yi seçimlere götürecek bir hükümetin içinde yer almayı, sistemle bir barışma fırsatı olarak görüyor. ‘Bizi hükümet yapmazlar’ düşüncesine kapılıp dağılabilecek Fazilet seçmenine bir arada durmaları için verilecek en etkili mesaj, Fazilet’in ucundan da olsa bir hükümetin içinde yer alması olacak.

Erez’in Fazilet’i dışlamayan tavrının ardından Ecevit’in de yumuşaması 28 Şubat sürecinin aktörlerinden birinin hükümete girmesine yol açabilir. Görev kendisindeyken Fazilet’i ziyaret dahi etmeyen Ecevit’in şimdi ‘Faziletin ılımlı isimleri hükümete alınabilir’ çizgisine gelmesi gerçekten önemli bir gelişme. Kutan bu fırsatı değerlendirecek ve ‘sistemin dışına itilmiş’ görüntüsünden kurtulmayı deneyecektir.

Bakalım, DYP de Tansu Çiller’in kişisel kavgalarına figüranlık yapmaktan öteye geçen bir rolü oynamayı başarabilecek mi?