Türkiye’nin bugüne kadar görülmemiş bir kararlılıkla Suriye’ye karşı giriştiği diplomatik ve siyasi atak, bölgedeki konumumuzu belirlemesi bakımından da ilginç sonuçlar yaratıyor.
Bölge İsrail dışında Müslüman ülkelerden oluşuyor. Ve tesadüfe bakın ki bu Müslüman ülkelerin hemen hemen tümü Türkiye’nin tavrına karşılık olarak açıkça Suriye’nin yanında yer alıyorlar.
İran, Türkiye’yi İsrail’in kışkırttığını düşünüyor. Suriye’nin yanında yer aldığını bildiriyor.
Irak, Türk yetkilileri sorumsuzca açıklamalarda bulunmakla suçlayarak Suriye’yi desteklediğini bildiriyor.
Lübnan, toprakları üzerindeki terör yuvalarını sanki kimse bilmiyormuş gibi yaparak Türkiye’nin yalnızca Suriye’yi değil, Lübnan’ı da tehdit ettiğini söylüyor ve Türkiye’ye karşı bir Arap zirvesi toplanmasını istiyor.
Yemen, Suriye’yi her koşulda desteklediğini söylüyor. Suriye’nin güvenliğinin bütün Arap dünyasının güvenliği demek olduğunu belirtiyor.
Mısır daha yatıştırıcı bir tavır göstermekle birlikte esas olarak Suriye’nin ve Arap âleminin ‘abisi’ olduğunu vurguluyor.
Kuveyt bir Arap cephesi kurulmasından söz ediyor.
Katar “Suriye’nin yanındayız” diyor.
Ortadoğu coğrafyasının bütün diktatörleri, Türkiye ile Suriye arasındaki sorunda açıkça Suriye’nin yanında yer alıyorlar.
Diktatörlerin hepsinin ortak özelliği İslamiyeti kendi baskıcı ve acımasız yönetimlerine karşı bir kılıf olarak kullanmaları.
Türkiye’ye düşmanlıklarının sebebinin milli duygular olmadığı çok açık. Eğer öyle olsaydı Amerika hem dindaşlarını hem de ırkdaşlarını döverken topraklarında Amerika’ya askeri harekât izni de vermezlerdi.
Onların tahammülü olmayan şey Türkiye’nin bölgedeki tek demokratik ve laik Müslüman ülke olması.
Türkiye’nin varlığını bu açıdan kendi iktidarları için bir tehdit olarak görüyorlar.
Kendi ülkelerindeki baskıcı rejimden bunalan muhalif unsurların Türkiye’yi örnek almasından endişe ediyorlar.
Onlar için Türkiye’nin kendi iç sorunlarını çözümlemesi ve demokrasisini geliştirerek bölgede bir çekim merkezi oluşturması tahammül edilemeyecek bir şey.
Bunun için var güçleriyle Türkiye’nin istikrarsız bir terör ortamına sürüklenmesini hedefleyen Suriye’nin yanında yer alıyorlar.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Necati Utkan dün gazetecilerin sorularına verdiği cevapta bölge ülkelerinden zaten bir destek beklemediğimizi söyledi.
Esad’ın destekçilerinin kimlik kartlarına ve sabıka dosyalarına bakarak bölgede neden ‘yalnız’ kaldığımızı anlamak çok kolay.