Şemdin Sakık’ın Kuzey Irak’ta yapılan bir sınır ötesi operasyonla Türkiye’ye getirilmesinin ardından tartışılan konulardan birisi de hükümetin bu operasyondan haberdar olup olmadığı ile ilgili.
Hükümet kanadı “hükümete bilgi verilmesi gerekmiyordu” derken muhalefet bu askeri operasyondan hükümetin haberdar edilmemiş olmasından bazı ‘siyasi manalar’ çıkarma peşinde.
Herkesin dilinin altında olup da üç gündür bir türlü söyleyemediği şeyi bari ben söyleyeyim. Eğer operasyondan hükümet haberdar edilmiş olsaydı, helikopterler daha Diyarbakır’dan havalanmadan bu haber çoktan dışarıya sızmış, gazete ve televizyonlara haber olmuş ve operasyonun hedefi kuş olup elden kaçmış olurdu.
Türkiye’de kendisine ‘devlet adamı süsü veren’ siyasetçi taifesi var olduğu sürece de bundan sonraki operasyonlardan da hiçbir hükümetin haberdar edilmemesinde yadırganacak bir şey yok.
Ankara büromuzdan Levent Seğmen’in bayram süresince Radikal’de yayımlanan haberleri, askerlerin hükümete neden bilgi vermediğini, bu bilgiyi neden saklamak ihtiyacı hissettiğini gösteren örneklerle doluydu.
Sabancı suikastı sanığı Mustafa Duyar da benzeri bir operasyonla Türkiye’ye getirilmiş ve sorguya alınmıştı. Tümüyle gizli tutulan ve çok küçük bir birim dışında kimsenin haberdar olmadığı bu operasyondan da yalnızca Başbakan Necmettin Erbakan haberdar edilmiş ve bu bilginin süren soruşturma ve operasyonlar nedeniyle gizli tutulması gerektiği kendisine hatırlatılmıştı.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Mustafa Duyar’ın yurda getirildiğini haber alır almaz bundan siyasi bir kazanç elde etmek maksadıyla haberi bir basın toplantısıyla açıklamış ve sürmekte olan operasyonların başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açmıştı.
Bu nedenle geçen sefer sütten ağzı yananların bu kez yoğurdu üfleyerek yemelerinde şaşılacak bir şey yok.
Siyasi otorite, kamu güvenliği ile ilgili konuları, bir siyasi şov malzemesi olarak gördüğü sürece de bundan sonraki operasyonların hükümetlerden gizlenmesi çok doğal.