Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘irticai faaliyetler’ brifingi, Türkiye’nin geri dönüşü son derece güç bir noktaya geldiğini ortaya koyuyor.
Genelkurmay bünyesinde oluşturulan ‘Batı Çalışma Grubu’nun tespitleriyle oluşturulan ve brifingi sunan generalin ‘durumdan görev çıkarma’ diye tarif ettiği ‘askeri politika’; Anayasa’nın 1, 2 ve 4. maddelerinde yazılı hükümlerin, gerektiğinde silah da kullanılarak ‘korunacağını ve kollanacağını’ hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir açıklıkla ifade ediyor.
‘Batı Çalışma Grubu’ adı verilen askeri grubun tespitleri, Türkiye’de din esaslı bir devlet kurma planları içinde olan gerici çevrelerin amaçlarına ulaşmak yolunda birçok mevzi kazandığını gösteriyor.
Tarikatlar, dini vakıflar ve nihayet koalisyon ortağı Refah Partisi’nin girişimlerinin, Türkiye’yi bölmeye ve cumhuriyetin temel ilkelerini değiştirmeye yönelik girişimlerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği’nde yazılı ‘cumhuriyeti koruma ve kollama’ görevini verdiği ifade ediliyor.
Bu görevin yerine getirilmesinde gerektiğinde silah da kullanma yetkisi olduğu hatırlatılıyor.
Brifingin sonunda gazetecilere dağıtılan ve İsmet İnönü’nün Takrir-i Sükûn Kanunu’nun kaldırılması nedeniyle yaptığı konuşma metniyle, brifingde altı çizilen unsurlar birleştirildiğinde Türkiye’nin bir ‘askeri müdahale ortamına’ artık girdiği görülüyor.
27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül müdahalelerine ‘yasal dayanak’ teşkil eden Anayasa ve İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerinin, dünkü brifing sırasında sık sık vurgulanmasının bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
Söyledikleri her sözü tarttıkları ve söylenen sözün nereye varacağını düşündükten sonra konuştukları bilinen askerlerin amaçlarının sivil siyasetçilere bir ‘son uyarı’ olduğunu düşünüyorum.
Baltık gezisi dönüşü gazetecilere “Gidin brifingi dinleyin, siyaset yapılıyorsa uyarın” diyen Cumhurbaşkanı da dünkü brifing sırasında cevabını aldı. Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin Soner “Bu mücadelede siyaset yoktur. anayasayı ve cumhuriyet’i korumak için bu mücadele yapılıyor, siyasi hiçbir maksat yoktur” derken Cumhurbaşka’nı da yanıtlıyordu.
Brifingde yapılan sunuşun tam metnini ve İsmet İnönü’nün gazetecilere dağıtılan konuşmalarının tam metinlerini bugünkü Radikal’de bulacaksınız. Okur yazar herkesin brifingde askerlerin ne demek istediklerini anlamakta zorlanmayacağını düşünüyorum.
Umarım bu metinleri Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Türk halkını temsil etmek üzere Meclis’te bulunan tüm siyasetçiler de okur ve anlarlar.
Bir askeri müdahale ile iktidardan uzaklaşmak Erbakan’ın ve partisinin işine geliyor olabilir. Tansu Çiller eski hesapların yeniden açılmasından korktuğu için Meclis’i kilitleyebilir. Onları anlıyorum. Benim anlamakta zorlandığım şey durum bu kadar açıkken Cumhurbaşkanı’nın “Elimde yetki yok” mazeretinin arkasına saklanması ve milletvekillerinin liderlerinin peşinde nereye gittiklerini bilmeden günlerini geçiriyor olmaları.
Türkiye bu sivil gafletin bedelini elbette ödeyecek. Ama bu gaflet uykusundan her şeye rağmen uyanmayanları da asla affetmeyecek.