MİLLİYET

Barışa tek engel Arafat mıydı?

 Yirminci yüzyılın önemli politik figürlerinden birisi daha aramızdan ayrıldı.
Yaşamı boyunca uğruna mücadele ettiği davanın kazanıldığını göremeden ölmüş olmak bir insan için ne kadar acı..

Şimdi herkesin ortak merakı, Yaser Arafat’ın ölümünün Filistin sorununun çözümünde nasıl bir etki yaratacağı..
İsrail’in politik çevrelerine bakılırsa, Arafat çözümün önünde bir engeldi.
Böyle düşünenler şimdi sorunun çözümüne daha yakın olunduğunu söylüyorlar.
Bu doğru olabilir mi? Arafat’ın ölümünün ardından Filistin’de ortaya çıkacak yeni liderler, sorunun çözümünde inisiyatif alabilirler ve çözümü kolaylaştırabilirler mi?
Falcı olmaya gerek yok
Kişisel görüşüm şu ki, İsrailli politikacılar fena halde yanılıyorlar.
Filistin’in bugünkü ortamında ortaya çıkacak hiçbir liderin Arafat’ın gücüne ulaşamayacağını söylemek için falcı olmaya gerek yok..
Filistin’in dağınık ve birbirine adeta düşman görüşlerden oluşan politik ortamı, çok büyük olasılıkla bir ortak lider etrafında birleşmekte bir hayli zorlanacak.
Lidersiz kalmış bir halka barış yolunda alınması gereken zor kararları kim anlatacak, kim kişisel kefaletiyle bu kararların benimsenmesini sağlayacak? Yanıtlanması gerçekten zor bir soru..
Öte yandan şunu da unutmamak gerekiyor:
Filistin’de adil bir çözümün bulunup kalıcı bir barış ortamının yaratılmasının önündeki tek engel Arafat mıydı?
Yoksa takındıkları tutum ve davranışlarıyla barış süreçlerini dinamitleyenler İsrail’in bugünkü lider kadrosu muydu?
Arafat’ın da hataları var
Ortadoğu’daki sorunun temeli, Filistin halkına adil olmayan şartların dayatılmasından kaynaklanıyor.
Kendi toprağında, etrafı dikenli teller ve yüksek duvarlarla çevrilmiş “mülteci kamplarında” yaşayan bir halkın buna isyan etmemesi düşünülebilir mi?
Bütün bu süreç içinde elbette Arafat’ın da hataları oldu..
Kendisinden sonra ortaya çıkabilecek politik dağınıklığı önceden görebilmeli ve Filistin halkının kendi liderlerini demokratik ortamlarda seçebilmelerinin koşullarını yaratmalıydı diye düşünüyorum.
İsrail’de zaman zaman iktidara gelen ve çözümden yana çaba gösteren iyi niyetli hükümetlerle işbirliği yapma konusunda bu kadar katı olmasaydı, acaba bugün başka bir politik tablo mu olurdu diye düşünmeden de edemiyorum.
Tanrı yardımcıları olsun
Arafat, günahları ve sevaplarıyla tarihe damgasını vurarak bu dünyadan ayrıldı.
Yokluğunun Filistin’de yeni bir kargaşa döneminin başlamasına yol açmaması için Filistin’deki herkesin artık daha sorumlu davranması gerekiyor..
Ama silah seslerinin yarattığı gürültüde sağduyulu sesler nasıl duyulacak, bu da ayrı bir soru..
Şiddetin şiddeti yarattığı bir ortamda barış yolunda radikal tavırlar almak o kadar kolay değil..
Tanrı, Filistin’in acı çeken halklarının yardımcısı olsun..