Bundan bir süre önce (17 Haziran 1999’da) yine bu köşede Hınıs deprem evlerinin ’33 yıl sonra’ ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığına ilişkin bir yazı yazmıştım.
Yanıldım, özür dilerim: Dün Cumhurbaşkanı’nın Af Yasası’nı TBMM’ye geri göndermeyeceğini yazmıştım. Bunu yazarken Cumhurbaşkanı’nın bir gün önce söylediği sözleriyle, hep alıştığımız ‘top çevirme’ üslubunun devam ettiğini düşünüyordum. Hükümet ile ters...
Bugün Radikal’in birinci sayfasında yayımladığı fotoğraf günlerdir süren tartışmayı tek bir karede özetliyor. Fotoğrafın çoğu zaman, yazıdan çok daha etkili bir anlatım aracı olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Her depremde olaya ilk önce müdahale etme yeteneğini gösteren askeri yetkililer depremin ilk günü bilinmez bir tutukluk içindeydiler. Bunda elbette askeri birliklerin de önemli bir yıkıma uğramış olmalarının rolü vardı...
Günlerdir bugüne kadar hiç karşılaşmadığım kadar büyük ölçüde bir mektup, telefon, faks ve e-posta bombardımanı altındayız. Sanıyorum sadece Radikal değil, öteki gazeteler ve televizyonlar da okuyucuları ve izleyicileri tarafından aynı...
Başbakan Bülent Ecevit dün bir kez daha bizi eleştirmeden geçemedi. “Bulunduğumuz koşullarda devlet ve milletin el ele çalışması gerekiyor” diyerek Radikal’in uyarılarının bu ‘uyumu’ bozduğunu ileri sürdü. Yardımların yerine ulaşması...
Başbakan Bülent Ecevit, Radikal’in birkaç gündür yaptığı yayını kastederek, bu tür yayınların vatandaşların ve yabancı kuruluşların yardım heveslerini kırdığını söyledi. Bunun ‘onaylanamayacak’ bir davranış olduğunu belirtti ve “bütün kuruluşların bazı...
İlk günden beri depremin yol açtığı yıkımların giderilmesi için doğru dürüst bir mücadele programı ortaya koyamayan hükümet, sonunda çok bilinen ve Türkiye’de sık sık uygulanan bir yönteme başvurmaya karar verdi.
Aslına bakarsanız farklı bir tutumla karşılaşacağımızı hiç zannetmiyordum. Bizde siyaset erbabı böyle durumlarda maşallah tek yürek-tek yumruk olmayı çok iyi bilirler. İçlerinden birini halkın isteklerine kurban ettikleri takdirde bunun ‘yol...