Yıllar önce Tempo Dergisi’nde Türkiye’deki yönetim biçimini ‘gerontokrasi’ olarak tanımlamıştık. Siyaseti yaşlı liderlerin tekeline alan, gençlere söz hakkı tanımayan politik düzeni eleştirmiştik, bu deyimle.
Bundan 24 yıl ‘önce benim gibi lise son sınıfta okuyan 200 bin kişiyle girdiğim bir sınavdan, hayatta en çok okumak istediğim okulu; Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak çıktım. 0 gün sınavda...
Dünkü gazetelerde, Meclis Susurluk Komisyonu’nun hazırlamakta olduğu raporun değerlendirme bölümüne ilişkin haberler vardı. Radikal de diğer büyük gazeteler gibi bu önemli haberi dün manşetine aldı.
Radikal’in Yazı İşleri Müdürü Yeşim Denizel Bedük anlattı. Geçenlerde bulunduğu bir davette, bir kadın dergisinin yöneticisi, kendisine Radikal gibi bir gazetenin yazı işleri müdürlüğünü yapmak için çok genç olup olmadığını...
Farkında mısınız bilemiyorum, ama son günlerde bize bir haller oluyor. İçimizden bir şeyler kontrol edilemeyecek biçimde taşıyor, bir volkanın lavları gibi hızla yayılıyor.
Öteki dünyadan bugün Türkiye’de olup bitenleri izleyen eski diktatörler kimbilir nasıl hayıflanıyorlardır. Hitler, Mussolini, Salazar, Franko, Stalin, Çavuşesku ve benzerleri günümüz Türkiyesinde yaşamak için eminim sağ ellerini bile kestirmeye gönüllü...
Ankara’dan gelen haberler 28 Şubat tarihli MGK’da zirvesine ulaşan siyasal krizin yumuşaması ile ilgili beklentilerin boşa gitmek üzere olduğunu gösteriyor.