Dün maçtan önce stada gediğimde taraftarlarla en çok konuştuğumuz konu şuydu; acaba bugün Lorant, nasıl bir acayiplik yapacak? Bu konuşmamızdan sonra çok beklememiz gerekmedi.
Takımların esame listeleri geldi ve gördük ki, Ortega ne ilk onbirde ne de yedekler arasında yok. Sonradan öğrendik ki, Ortega, yedek kaldığı için soyunma odasını terk etmiş. Sezon başından beri şunu söylüyorum; Werner Lorant, böyle bir kadroyu taşıyabilecek ağırlıkta değil. Dün, Ortega’nın stadı terk etmesiyle sonuçlanan olaylar dizisinin tek açıklaması bu. Werner Lorant, eğer oyuncularına duruma hakim olduğunu gösterebilecek çapta bir teknik direktör olsaydı dünkü olay gerçekleşmezdi. Her oyuncu yedek kalabilir. Zidane bile yedek olabiliyor. Ama Fenerbahçe’de yaşananların benzerleri Real Madrid’te gerçekleşmiyor. Bunun bir tek nedeni var; teknik direktörün çapsızlığı. Eğer Werner Lorant bırakın taraftarı, oyuncularına güven verebilen bir teknik direktör olabilseydi, dünkü olaylar yaşanmayacaktı. Aziz Yıldırım, Werner Lorant ile şampiyon olabileceğine inanıyor. Ama bence artık bu inadından vazgeçmesi gerekiyor. Lorant ile şampiyonluğa gitmeyi bırakın Üsküdar’a bile gitmenin imkanı yok.
Birkaç söz de Fenerbahçeli taraftarlara söylemek istiyorum. Açık tribünde yuhalanan bazı taraftarların yönetimi protesto adına taraftarı ve takımı sabote etmeleri affedilir gibi değil. Türkiye demokratik bir ülke. Elbet herkes istediği protestoyu yapabilir. Ama bir maçta bu protestoları dile getirmenin zamanı maçın oynandığı dakikalar değildir. Maçtan önce, maçtan sonra ya da devre arasında bu protestolar yapılabilir. Dünkü maçın 70 dakikası berabere geçtiyse bunun nedeni bir grup taraftarın protestolarını ne zaman nerede yapacaklarını bilememiş olmalarıdır.