Bu sezon şampiyon olur mu, olamaz mı, bunu kestirebilmeye şu anda olanak yok ama şu bir gerçek ki, Fenerbahçe benim çocukluğumdaki Fenerbahçe oldu. Seyrederken zevk alıyorsunuz, televizyonda defalarca tekrarlansa, hiç sıkılmayacağınız hareketler görüyorsunuz.

Anelka’nın transferinin gereksiz olduğunu düşünenler var. Onlara dün geceki Fenerbahçe tribünlerini tekrar seyretmelerini öneriyorum. Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı dolduran izleyiciler, Anelka’nın transferinin neden gerekli olduğunu, herkese gösterdiler.

Fenerbahçe’de bir çok yıldız var. Bu kadar yıldız içinde kaledeki en büyük yıldızın kim olduğu da görünmüyor. Dün de bu yıldızın kim olduğunu görmek için hakem Vedat Yüksel’in saçma bir penaltı vermesi gerekti. Rüştü, maçtaki tek önemli pozisyonunda penaltıyı kurtararak, bu takımın yıldızlarının sadece Sarı-Lacivert çubuklu forma giymediklerini de ispatladı.

Alex’in maçıydı Istanbulspor mücadelesi. Özellikle Nobre’nin attığı ilk gol öncesindeki müthiş hareketleri, futbolseverlere gerçek bir seyir zevki verdi.

Fenerbahçe, basketbol gösteri takımı ‘Harlem’i andırıyor. Ve bu haliyle de izleyicilere müthiş bir zevk veriyor.

Dünkü maçın teknik açıdan yorumlanması çok da gerekmiyor aslında. Çünkü sahadaki iki takım, hiçbir unsuruyla birbirine denk değildi. Ve İstanbulspor sadece dört gol yiyerek, biraz da şanslı olduğunu gösterdi.