Yüzdük yüzdük sonuna geldik. Tarihe en uzun süren ve en çok takımın katıldığı Dünya Kupası olarak geçen Fransa 1998 bugün oynanacak üçüncülük maçının ardından yarınki finalle sona erecek.
FiFA’nın Fransa 1998’ten çıkardığı ilk ders de bu turnuvanın uzunluğu oldu. Yeni FİFA Başkanı Blatter gelecek sefer Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenleyeceği turnuvanın 5 gün daha kısa sürede sonuçlanacağını açıkladı. Uzun süren turnuvanın hem izleyicileri hem de takımların oyuncularını sıktığını, yorduğunu söyledi. Bunun için gelecek sefer birinci ve ikinci eleme turlarında her gün oynanacak maç sayısı arttırılacak. Günde üç ya da dört maç yapılacak.
Aslında bir çok kişi bugün oynanacak ve dünyanın üçüncü ve dördüncü büyük takımının belirleneceği maçın da gereksiz olduğu kanısında. Başından itibaren şampiyonluğa şartlanan ve yarı finalde bu umudunu kaybeden iki takımın yeterince motive olamadıkları bu maçların bir angarya niteliğinde olduğu ileri sürülüyor. Sizin anlayacağınız bugün oynanacak Hırvatistan -Hollanda maçı bizdeki Başbakanlık Kupası’nın bir benzeri niteliğinde. Kupayı kaybeden takımlar için bir tür amorti şansı. Ve gerçekten de gereksiz bir maç. Sadece şampiyonluğun bir değer ifade ettiği bir turnuvada kimin üçüncü olacağının ne önemi var?
Bugün oynanacak karşılaşma aslında iyi futbol oynayan iki ekibin dünya futbolseverlerine de bir veda maçı niteliğinde, iki takım birbirlerinden çok aslında motivasyon sorunu ile karşı karşıya gelecek. Çünkü özellikle Hollanda final oynamaya ve hatta Dünya Kupası’nı kazanmaya kendisini çok yakın hissediyordu.
Bugünkü maç ‘sonuç olarak çok fazla bir değer taşımadığı için aslında güzel futboldan örnekleri izleyebileceğimiz bir karşılaşma olacak diye tahmin ediyorum.
Hollanda da, Hırvatistan da kadrolarındaki süper futbolcular ile seyirciye bir futbol ziyafeti çekebilirler.
Hiddink yarı finalde Brezilya karşısında bile açık ve atak bir futbol oynamayı tercih etmişti, eğer Blazeviç de sıkı defans oynatmaktan vazgeçerse gerçekten zevkli bir maç olacak.