Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Fenerbahçe kendine geldi

Bir aylık aradan sonra dün Fenerbahçe hem Kadıköy’e hem de kendine geldi. Samsun, Karabük ve Mecidiyeköy deplasmanlarının ardından Fenerbahçe’de değişen çok şey olmuştu.

Futbol oynamayı, bütün bildiklerini unutmuş gibi görünen Boliç ilk onbirde sahadaydı. İlker, Mustafa Doğan’ın cezalı oluşundan istifade ilk onbirde olan bir diğer isimdi. Högh’ün cezalı oluşuna sevinenler, Serkan’ın hatasız ve güvenli oyunu ile haklı çıktıklarını gördüler. Son haftalardaki tabloya bakıp Serkan dururken Högh’ü oynatmanın artık çok anlamsız olduğunu söyleyebiliriz.

Fenerbahçe’de değişen şeyler vardı ama sahada dolaşıp duran hakemler açısından çok fazla bir değişim yoktu. Bütün tercih haklarını Fenerbahçe aleyhine kullandılar, Sarı Lacivertli oyunculara yapılan açık faulleri görmezden geldiler. Bu yönetim biçimi ilk onbeş dakikadan sonra Fenerbahçeli oyuncuların konsantrasyonları üzerinde etkili oldu ve oyunlarını bozdu. İkinci yarının hemen başında Moldovan’ın kafa pasıyla kaleci ile karşı karşıya kalan Boliç’in ofsayt diye durdurulması ise gerçek pozisyon katliamıydı. Uche’ye kolayca çıkan sarı kartın Osman’dan ısrarla saklanması da bir başka notum.

İlker’i her halde üç ay var ki sahalarda göremiyorduk. Aradan geçen süre pek bir şeyi değiştirmemiş. Yine bildiğimiz İlker gibi oynadı. Çok koştu, top kaptı, ama son hareketlerde yine ayakları birbirine dolaştı. Tayfun ile birlikte ikisi sağ kanatta bal yapmayan arılar gibi koşturup durdular. Ama bunun da takıma yararlı olduğunu, rakip sol kanadı tedirgin ettiğini söyleyip haklarını da vermek gerekir.

Ama herşeye rağmen Trabzonspor gibi bir devi yenmek, Fenerbahçe için kötü gidişin sonu oldu.