Ali Sami Yen’de Pazar gecesi sahneye konan oyunu tüm Türkiye seyretti. Fanatik bir Galatasaraylı olduğu çevresinde bilinen bir hakem maçı “iki basit hata” ile kapatınca olanlar oldu.

Önce auta giden frikik atışını “baraj erken bozuldu” diye tekrarlattı, bir Altaylı oyuncuyu sahadan attı, arkasından yapılan atışta barajın Filipescu tarafından yıkılmasını seyredip golü verdi. Zaten bu “iki hata”yı yaptıktan sonra başka hata yapmasına da gerek yoktu. İş bitmiş, fiş gitmişti. Gerisini de nasıl olsa her sezon Galatasaray’dan en az on gol yemeyince gözüne rahat uyku girmeyen Şanver hallederdi ve nitekim de öyle oldu. O dakikaya kadar başabaş giden oyunun dengesi de seyri de değişti. Aslında “ince hakem oyunu”nu yalnızca dün geceki maçla ilgili sanmak insanı yanılgıya götürür. Aslında oyun bir önceki haftadan itibaren tezgahlanmaya başlanmıştı.

Bir hafta önce Pazar ve cumartesi gecelerini İstanbul’da geçirecek iki takım birbirleriyle oynadılar. O maçta bir sonraki hafta Galatasaray’ın rakibi olacak Altay’ın iki önemli futbolcusu sahada katledildi. Birinin ayağı kırıldı, diğerinin yan bağları koparıldı. Bunları yapan Dardanelli hiçbir futbolcu bırakın kırmızıyı, sarı kart bile görmedi. Ne de olsa Dardanelspor bir sonraki hafta Fenerbahçe ile oynayacaktı ve takımın eksiltilmesi uygun olmazdı. Nitekim oyun İstanbul’da da devam etti. Bir önceki hafta hakem koruması altında alınan Dardanel’in bir sonraki hafta Galatasaray karşısına çıkacağı düşünülerek Mapeza sarı kart cezalısı duruma düştü. Kimse o pozisyonda Mapeza’ya neden sarı kart gösterildiğini anlayamadı. Zaten anlamalarına da gerek yoktu. Galatasaray, Çanakkale’ye gidecekti ve tedbir bir önceki haftadan alınmıştı, hepsi de buydu.

Şimdi bitime dört hafta kaldı. Sadece şampiyon adaylarının değil, onların bir ilerideki haftalarda karşılaşacakları takımların da maçlarını dikkatle izlemenizi öneriyorum. Bakalım daha neler neler göreceğiz!