Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Gerilim filmi gibi

Bükreş’te Fenerbahçe ile Steaua arsasındaki maç uzun yıllardır seyredemediğimiz heyecan ve gerilimle yüklüydü.

Fenerbahçe, dün Bükreş’te berabere kalarak tur ümitlerini ikinci maça taşıdı ama Boliç’in kaçırdığı penaltıyı ve direklerden dönen iki topu İstanbul’da çok arayacağız.

Maçın ilk yarısında Fenerbahçe Saffet, Boliç ve Okocha’nın çok kötü oynamaları nedeniyle sahada sanki 8 kişi yer alıyordu. Bu dakikalarda Fenerbahçe kalesinde yüzde yüz gollük 6 pozisyon vardı. Rüştü, dün gece futbol hayatının en kritik kurtarışlarını yaptı. Maçın başından sonuna kadar başarıyla oynadı, dünya çapında bir kaleci olduğunu Bükreş’te herkese bir kez daha gösterdi.

Maçın ilk 15 dakikasında Fenerbahçe mutlak gollük üç pozisyona sahipti. Boliç, sanki sahaya bazukayla kaleci avına çıkmış gibiydi. Çok müsait pozisyonlarda kendinden beklenecek en son hareketleri yaptı ve her şutunda kaleciyi avladı. Penaltıdaki vuruşu ise uzun yıllar Boliç’in utancı olarak hatırlanacak.

İkinci yarıda Sabin’in oyuna girişi herkesi değiştirdiği gibi Bariç’in de Sabin’i kesme konusundaki anlamsız inatçılığının Fenerbahçe’ye nerelere malolacağını gösterdi. Sabin’in oyuna girmesiyle birlikte Sarı – Lacivertli takım sanki iki kişilik bir güç kazanmış gibiydi. Sabin bir tane direkten dönen topu, kazandırdığı iki frikik ve penaltıyla bu takımda her şart altında ilk onbirde oynaması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Saffet’in oynadığı dakikalarda sağ kanada çekilmek zorunda kalan Okocha, hiçbir varlık gösteremedi. Saffet çıktıktan sonra eski yerine dönünce alıştığımız Okocha, yine ortaya çıktı. Biraz daha ciddi ve istekli oynayabilseydi, maçın sonucu çok farklı olabilirdi.

Bence dünkü maçta Fenerbahçe’nin kazandığı en önemli şey, ikinci maç için avantajlı bir skor yakalamış olmaktan çok Sabin’in bu takımda yedek kulübesinde oturmaması gerektiğini göstermesi oldu.