Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Haydi gol, gol, goool!

Yaşadığımız yüzyılın en son büyük spor şölenine tanıklık etmek üzere Fanatik ekibi ile Paris’teyiz. Fransa 98 turnuvası bugüne kadar düzenlenen dünya kupaları içinde en çok sayıda takımın katıldığı turnuva özelliği taşıyor.

Tam 32 takım televizyonları başında olacak olanlarla birlikte toplam 2 milyar seyircinin önünde mutlu sona ulaşmak için ter dökecek. Dünyanın dört bir yanında gelen 9 bin gazeteci, televizyoncu ve yorumcu da bu turnuvanın tarihe geçecek notlarını yazmak üzere görev başında.

Ne yazık ki burada hepimizin bildiği sebeplerle Türkiye yok. Ama Türkiye’nin turnuvada olmaması biz Türklerin ilgisini azaltmıyor. Türk takımlarında oynayan futbolcuları izleyerek teselli bulacağız.

FIFA dünya futbolunun giderek diğer ‘skor’ sporlarına karşı mevzi kaybettiği gerçeğini tespit edeli çok oluyor. Bunun en önemli nedeni futbolun kısır skorlu bir oyuna dönüşmüş olması.

Bir buçuk saat gibi çağımız dünyasında uzun sayılabilecek bir süre içinde gol sayısının giderek azalması futbolun geleceği üzerinde kafa yoran otoriteleri endişelendiriyor. Onun için turnuva özellikle hakemler için çok zor geçecek. Gole giden oyunculara yönelik cezaların ağırlaşması ve bol miktarda kırmızı kartın ceplerden çıkması bekleniyor.

Gol sayısının azalması gerçekten ciddi bir sorun. 1954’de İsviçre’de oynanan ve Türkiye’nin de ilk ve son kez katıldığı turnuvada gol ortalaması maç başına 5.38’di. 26 maçta tam 140 gol seyredilmişti. 1990’da İtalya’da oynanan turnuvada ise gol ortalaması maç başına 2,21 olabildi: 52 maçta sadece 115 gol! 1994’de Amerika’da oynanan turnuvada 52 maçta 141 gol atılabildi. Maç başına 2.71’lik ortalama daha hala 1950’li yılların çok gerisindeydi.

Bunun en önemli nedeni futbolun artistik yönünün fizik güç karşısında etkisini yitirmiş olmasıydı. Avrupa’dan kaynaklanan bu eğilim günümüzde giderek futbolun hala eski usullerle oynandığı Latin Amerika ülkelerini de etkisi altına alıyor. Garincha’nın, Didi’nin, Pele’nin, Sokrates’in Brezilyası bile Avrupalı gibi oynamaya çalışıyor.

Bu turnuvayla umarım FIFA’nın girişimleri etkili olur ve güzel bir futbol izleriz. Gol olmayınca futbolun da eğlence tarafı eksik kalıyor. Eğlence tarafı eksik kalan futbol ise ne olursa olsun kazanmak isteyen holiganların oyuncağına dönüşüyor.

Dilerim bu turnuvada ileride çocuklarımıza anlatacağımız güzel goller ve hareketler görürüz.