Bugüne kadar Bariç’in en çok eleştirdiğimiz konulardan biri, elindeki kadroyu doğru kullanmadığıydı. Hatalı oyuncu seçimleriyle şimşekleri üzerine çeken Otto Bariç, haftalardır ilk kez, dün elindeki en iyi kadroyu sahaya sürdü.

Futbolu kazananların değil, akıllı teknik oyuncuların renkli hale getirdiği gerçeği de, dün ortaya çıkan bir başka futbol dersiydi. Sarı-Lacivertli oyuncular, eğer biraz şanslı olabilselerdi, maçın ilk 25’inci dakikasında skor rahatlıkla 3-0 olabilirdi.

Sahadaki Fenerbahçe’nin akıl dolu gösterisi tribünlere de yansımakta gecikmedi.

Fenerbahçe seyircisi haftalardır ilk kez Meksika gösterisi yapma isteğini bile kendinde buldu.
Fenerbahçe forveti bu sezon, hep yalnız kalmaktan şikayet ediyordu. Dün Fenerbahçe orta sahası oyuna ağırlığını fazlasıyla koydu, forveti destekledi.

Ama birinci yarıda Boliç, ikinci yarıda Saffet, bu kez orta sahayı yalnız bıraktılar.

Boliç yine toptan kaçma huyunu sürdürdü.

Onun yerine giren Saffet vücuduyla sahadaydı ama oyunda yoktu. Penaltıyı bile laubali bir vuruşla kaleciye çarptırdı.

O golü O’nun değil, Erol’un atmış olması takdir-i ilahiydi.

Dün Fenerbahçe’de sağ kanatta Tayfun ve Faruk, sol kanatta Erol ve Mustafa Doğan bitmek bilmeyen enerjileriyle takımı sürükleyen isimlerdi.

Uzun bir aradan sonra Fenerbahçe’deki yerini alan Moshoeu de eksikliğinin ne anlama geldiğini dost-düşman herkese gösterdi.

Kaleci Murat kendinden emin, başarılı bir futbol ortaya koydu ve geçen sene Ali Şen’in torpili ile kaleyi ele geçiren Fevzi’nin kaybettirdiği puanların bir kez daha hatırlanmasına sebep oldu.