Kader anı
Sezon başından beri ligin zirvesinde yer alan üç takım da neredeyse her hafta birbirine “Ben istemiyorum, istersen sen şampiyon ol” diyor. Ama kimse bu teklifi üzerine almadığı için, lig türlü kopamıyor.
Son 5 haftadır şampiyon adaylarının oynadığı kötü futbol ve buna bağlı puan kayıpları devam ediyor. Haftanın ilk maçında Beşiktaş’ın puan kaybıyla başlayıp, Galatasaray’ın kaybıyla devam eden lig, dün gelip Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçına düğümlendi. Ancak sahadaki oyunu seyreden herkes, şampiyonluğa oynayan takımın Fenerbahçe değil, Gençlerbirliği olduğunu düşünebilir.
Maçın büyük bölümünde topa hakim olan, pres ve oyunu kendi lehine çevirmeye çalışan takım, Gençlerbirliği’ydi. Maçın 71’inci dakikasına gelene kadar Fenerbahçe’nin çerçeveyi bulan tek şutu Serhat’ın kafayla Gençlerbirliği kalesine gönderdiği toptu ki, o pozisyon da yanlış olarak ofsayt bayrağıyla kesilmişti. 71’inci dakikada çerçeveyi bulan üç güzel şuttan birinin gol olması, Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansının da döndüğü andı. Fenerbahçe’nin dün bir türlü oyun kuramaması, büyük ölçüde Gençlerbirliği’nin orta sahadaki büyük presi ve Fenerbahçe orta sahasının yürüyerek top oynama çabasıydı.
Özellikle Ogün ve Hakan Bayraktar’ın sürekli top kaybı ile oynamaları, Fenerbahçe’nin oyunu yönlendirmesine engel oldu.
Andersson’un çıkıp yerine Yusuf’un girmesiyle Fenerbahçe orta sahası kendine geldi. Top yapmaya, nispeten futbol oynamaya başladı. Ancak dünkü maçın kader anı karşılaşmanın bitimine 20 saniye kala Gençlerbirliği’nin attığı goldü ki, bu Fenerbahçe’nin dün haketmediği bir galibiyet almasına da engel oldu.