Dün aslında 180 dakikalık bir maçın ilk yarısı oynandı. İkinci yarıya Bursa’da avantajlı çıkmak isteyen Mustafa Denizli sahaya defansif yönü kuvvetli bir takım çıkarmıştı.
Belfast fatihi Arif Dublin’de kenarda otururken sahada da oyunu kontrol etmek isteyen Mustafa Denizli’nin 9 defans oyuncusu vardı.
Karşılaşmanın ilk 45 dakikasında bu kadro işini iyi yaptı. Defansı orta sahaya yakın kurarak zaman zaman atak üstünlüğünü de Türkiye’nin eline geçirmesini sağladı. İrlanda kalesi önünde bu oyun gol pozisyonları da yarattı. Ancak oyun konsantrasyonumuzun bozulduğu dakikalarda kalemizde çok ciddi gol tehlikeleri de yaşadık. İlk yarıda yaptığı iki inanılmaz kurtarışla Rüştü maça damgasını vuran adam oldu. Bu kurtarışlar Milli Takımımız’ın oyuna daha iyi motive olmasını da sağladı. Hakan Ünsal biraz daha şanslı olabilseydi maçın ilk yarısını galip bitirmek işten bile değildi.
Ancak Ümit, Tayfur ve Tayfun’un savruk oyunları bu yarının notları arasında yer alıyor. Nitekim Denizli ikinci yarıda Ümit’in yerine Arif ile başlamayı tercih etti.
İrlanda’nın taraftarının da itici güç oluşturmasıyla ikinci yarıda daha atak oynamaya başladığı dakikalarda Denizli, Hakan Ünsal’ın yerine Tugay’ı alarak orta sahada daha kontrollü bir oyunu hedefledi ve bunda da başarılı oldu.
Dün Hakan Şükür, Hakan Şükür gibi oynayabilseydi Bursa’ya neredeyse turu geçmiş olarak gidebilirdik. Ama bence maçın gerçek kahramanı yediği gole rağmen dün her iki yarıda yaptığı mükemmel kurtarışlarla gol ataklarının durduran Rüştü’ydü.