Maç geçen hafta bitmişti
Aslında dünkü maç, hakem – federasyon mafyası tarafından bir hafta önceden bağlanmıştı. Fenerbahçe’yi defansındaki en önemli iki adamından yoksun bırakan tezgahın amacı, Sarı – Lacivertli ekibin Ankaragücü’ne puan vermesiydi.
Maça cezalı iki, sakat iki oyuncusunun eksikliğiyle başlayan Fenerbahçe’deki öteki eksiklik ise Zeman’ın Sergen’i yedek soyundurmasından kaynaklanıyordu.
Hafta içindeki antrenmanlarda istediği yerde oynamamasını ısrar ettiği için sık sık Sergen’i uyaran Zeman, Sergen’i terbiye etmek için bu maçı seçmişti. Ancak Fenerbahçe bence Sergen’in eksikliğinden kaynaklanan nedenlerle oyun kurmakta çok zorlandı. Hatta diyebilirim ki, bırakın oyun kurmayı, ayağına top yakışan Metin Diyadin’den başka bir oyuncu da sahada yoktu.
Ankaragücü eksik bıraktırılmış Fenerbahçe karşısında bütün hesabını beraberlik üzerine kurmuştu. Maçın ilk 10 dakikasında Boliç’in golüne kadar, 11 kişiyle kendi yarı alanına kapandı ve Fenerbahçe’yi bekledi. Golden sonra Fenerbahçe’nin üzerine gitmeyi akıl eden Ankaragücü, tümüyle yedek oyunculardan kurulu bu defans karşısında gol de buldu, nasıl kaçtığını bir türlü anlayamadığımız pozisyonlar da buldu. Ligin 6 haftasında sadece üç gol atabilen Ankaragücü’nün karşısında, Fenerbahçe’nin düştüğü acz, neyle açıklanabilir? Rıdvan Dilmen’in dev transferi Preko yüzde yüzlük gol pozisyonları harcamasının yanı sıra, sarsak futboluyla da dünkü maçın anti kahramanlarından biri oldu.
Dünkü Fenerbahçe için olumlu bir şey söylemek çok zor. Ancak Teknik Direktör’ün yeni olması ve iş disiplini önümüzdeki haftalar için umutlu olmamızı sağlıyor.