Ortega'nın ihaneti
Fransa 1994’ün en çok hücum düşünen iki takımının mücadelesi, beklendiği gibi büyük çekişme ve heyecana sahne oldu. Önceki gün İtalya ile Fransa arasında oynanan Çeyrek Final’in ilk maçında herkesin uykusu gelirken, Arjantin ve Hollanda izleyenlerin nefeslerini kestiler.
İlk yarıda karşılıklı atılan gollerin yanısıra direklerde patlayan toplar, mükemmel hücum organizasyonları ve bugüne kadar görmediğimiz serbest atış taktikleri vardı.
Maçtan önceki tahminim Hollanda’nın Arjantin’e göre daha ağır basacağıydı. Ancak Overmars’ın yokluğunun Hollanda için bu kadar önemli bir faktör olacağını da sanmıyordum. Nitekim Overmars 64. dakikada Ronald De Boer’in yerine oyuna girince, Hollanda arka arkaya iki mutlak pozisyon buldu, 10 dakikaya yakın bir süre Arjantin’i kendi sahasına hapsetti.
Arjantin disiplinli ve sade bir oyun oynayan, savunmasına karşılık hareketli ve yaratıcı bir hücum futbolu oynuyor. Hollanda ise klasik total futbol anlayışının yeni örneklerini sundu.
Numan’ın oyundan atılmasına kadar Hollanda galibiyete daha yakındı. Arjantin bu sırada kontrataklarla gol aradı ama yan hakemin hatalı ofsayt kararları bir çok gol atağını önledi.
Ortega’nın ihanet sayılabilecek salakça gördüğü kırmızı karta kadar maçın hakimi Arjantin’di. Ama iki kırmızı kart arasındaki bu üstünlük, Arjantin’e yetmedi. Ortega atılıp takımlar eşitlenince, Hollanda da 1978 Finali’ndeki yenilginin rövanşını aldı.
Sanıyorum bu turnuvanın gerçek finali yine Marsilya’da Brezilya ile Hollanda arasında oynanacak. Hırvatistan ile Fransa Yarı Final’e çıkmış olsalardı ne Hollandalılar, ne de Brezilya karşısında şanslarının olmadığını düşünüyorum.
Brezilya – Hollanda maçının ise gerçek bir futbol ziyafeti olacağı kanısındayım.